28 Nisan 2015 Salı

Midye Börek
















Midye Börek

Malzemeler:
4 adet yufka
1/2 su bardağı su
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 adet yumurta

İçi için: Peynir


























Bugün sizlerle tadı güzel, görüntüsü daha güzel bir börek tarifi paylaşmak istiyorum. 

Yufkaların hepsini dörde bölelim. Yağ ile suyu karıştıralım. Böldüğümüz yufkaların bir parçasını geniş kenarı size gelecek şekilde tezgaha serelim, Yufkanın üzerine su ve yağ karışımından sürelim. Yufkanın sivri ucundan geniş kenarının ortasına doğru elimizle büzerek birleştirelim. Uç kısımlarını yukarı çevirerek lale biçimine getirelim. Birleştirdiğimiz uç kısmına peynir veya istediğiniz bir harçtan koyarak sigara böreği gibi saralım. Sardığımız tarafı ters çevirerek tepsiye dizelim. Bu şekilde yufkaların hepsini bitirelim ve üstlerine yumurta sarısı sürelim. 180 derece ısıtılmış fırında pişirelim. İsterseniz susam ve çörek otu serpebilirsiniz. Fırından çıkan tazecik böreklerin yanında sıcacık bir çay da iyi gider sanırım.


Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme can,
Ya onu kaybedersin. ya da kendini mahvedersin..
                                                              Hz.Mevlana











25 Nisan 2015 Cumartesi

Beşiktaş Tatlısı
















Beşiktaş Tatlısı

Malzemeler:
4 su bardağı süt
1.5 su bardağı toz şeker
5 yemek kaşığı un
1 paket kakao ( 50 gr )
1 paket vanilya
1 paket kremşanti
Petibör bisküvi
Hindistan cevizi rendesi
















Tencereye sütü, şekeri, unu, kakaoyu ve vanilyayı koyup çırpma teliyle güzelce çırpalım. Karıştıra karıştıra muhallebi kıvamında pişirelim. Kakaosu ve unu fazla gelecek diye düşünmeyin, katı bir muhallebi olması gerekiyor.

Yuvarlak bir borcamın içine temiz bir poşet veya strech filmle kabın dışına çıkacak şekilde kaplayalım. Bisküvileri soğuk sütle ıslatarak borcamın altına ve kenarlarına dizelim. Hazırladığımız muhallebiyi sıcakken bisküvilerin üstüne dökelim. En üstüne tekrar bisküviyi soğuk süte batırarak bir sıra aha dizip, muhallebinin üstünü tamamen kapatalım. Üstünden poşetin kalanını örterek tatlıyı buzdolabına kaldıralım. Bir gece bekleteceğiz. Servis edeceğimiz zaman tatlının üstündeki poşeti kaldıralım ve servis tabağına ters çevirelim, poşetin tamamını temizleyelim. Kremşantiyi üzerindeki tarife göre hazırlayıp, tatlının üstüne ve yanlarına sürelim. Üzerine bolca hindistan cevizi döküp servis edelim.

Bizim evde üç Beşiktaşlı iki Fenerbahçeli var. Fenerbahçelinin biri uzaklarda, gurbet kuşu. Ben evde Beşiktaşlılarla yalnız kaldım.  Bugün onlara güzel bir jest yapayım dedim. Gördüğünüz gibi çok kolay bir tatlı. Tadı da nefis.


Sevmeye değer bir aşk,
Dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme.
Ne eksik, ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma.










24 Nisan 2015 Cuma

Fırında Patlıcan Musakka
















Fırında Patlıcan Musakka

Malzemeler:
1 kg patlıcan
250-300 gr kadar dana kıyma
1 adet soğan
Domates, yeşilbiber, patates                                          
Zeytinyağ
Tuz, karabiber

Bugün sizlerle çok nefis bir yemek tarifi paylaşmak istiyorum. Yapımı çok basit. İlk önce patlıcanları yıkayıp uzunluğuna göre ikiye veya üçe bölüp,yanlarından şeritler keselim ve tuzlu suda ıslatalım. Acısı çıksın biraz. Acısı çıktıktan sonra, tavaya zeytinyağ koyalım, yağ kızınca patlıcanları kızartıp fırında pişireceğimiz kabın içine koyalım. Eğer içine patates koymak istiyorsanız, patatesleri elma dilimi şeklinde kesip kızartalım, patlıcanların arasına dizelim.
















Tavada kalan yağın içine kıymamızı alalım rengi dönünceye kadar yağla beraber kavuralım. Rengi dönmeye başlayınca yemeklik doğranmış soğanları ve küçük küçük doğranmış biberleri kıymanın içine atalım, tuzunu, karabiberini ekleyip hepsini birlikte  güzelce kavuralım. Patlıcanların üzerine önce domates dilimlerini dizelim sonra kıymalı harcı patlıcanların üstüne dökelim. Salçalı su yapıp hepsinin üzerine gezdirelim ve 180 derecede ısıtılmış fırında suyunu çekinceye kadar pişirelim. Yanında güzel bir pilav ve salatayla sizce de güzel olmaz mı?


" Eyvallah " 
Ne güzel bir sözdür.
Bazen kabulleniş,
Bazen boş  veriş,
Bazen de yol veriş.
Ama sonunda hep bir rahata eriş.










21 Nisan 2015 Salı

İzmir Köfte
















İzmir Köfte

Malzemeler:
Yarım kg dana kıyma
1 adet soğan
1 adet yumurta
1 dilim bayat ekmek içi
Bir tutam maydanoz
Tuz, kimyon, karabiber
3 adet patates
Domates, biber
Zeytinyağ
















Yemeğimize ilk önce köftemizi hazırlayarak başlayalım. Yoğurma kabının içine kıymayı koyalım. Soğanı rendeleyelim, maydanozu doğrayalım, ekmek içini su ile ıslatıp elimizde ufalayalım. Kıymanın içine hepsini katalım, yumurtayı, tuzu, karabiberi ve kimyonu ekleyerek köftemizi iyice yoğuralım. Köfteyi dinlenmeye bırakalım.

Bu arada patatesleri elma dilimi şeklinde doğrayalım. Tavaya yağı koyup kızdıralım. Patatesleri çok kızarmayacak şekilde kızartalım. Köfteleri oval şekil vererek onlarıda hafifçe kızartalım. Köfteleri ve patatesleri fırın tepsisine dizelim aralarına domates dilimleri ve biberleri yerleştirelim. Salçalı su hazırlayıp köftelerin üzerine dökelim ve 180 derece ısıtılmış fırında 30 dk pişirelim.


Susmak haksızlıkları kabul etmek değil,
Rest çekmenin " asil "halidir...

20 Nisan 2015 Pazartesi

Şipşak Tatlısı
















Şipşak Tatlısı

Malzemeler:
1 paket kremşanti
1 su bardağı süt
Burçak bisküvi
Hindistan cevizi rendesi

Geçenlerde yemek bloglarında gezinirken, yukarıda gördüğünüz tatlının resimlerini gördüm. Yapanlar değişik isimler koymuşlardı. Yapılışı çok basit olduğu için ben adını şipşak tatlısı koydum. 
Bisküvili tatlıları seviyorsanız deneyebilirsiniz. Güzel, hafif bir tatlı.

Kremşantiyi paketin üstünde yazıldığı şekilde hazırlayalım ve katılaşması için buzdolabında yarım saat bekletelim. Burçak bisküvinin bir katına kremşantiyi kalınca sürüp, başka bir burçak bisküvi ile kapatalım. Bisküvileri hızlıca süte batırıp sonrada hindistan cevizine bulayalım ve tabağa alalım. Buzdolabına koyalım ve kremşanti sertleşinceye kadar bekleyelim. Ben üstüne çikolata sos ve böğürtlen sos gezdirerek servis yaptım. Siz istediğiniz şekilde süsleyebilirsiniz.


Tatlı yiyelim. tatlı konuşalım. :)

19 Nisan 2015 Pazar

Kaşık Dökmesi
















Kaşık Dökmesi

Malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı süt
2 su bardağı un
2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karbonat
















Bugün sizlerle nefis bir kahvaltılık paylaşmak istiyorum. Bu büyük oğluşumun çok sevdiği bir çeşit pankek. Diğer pankeklerden farkı şekerli olmayışı.

Bir kabın içine yumurtaları ve sıvı malzemeleri koyup iyice çırpalım. Tuz, un ve karbonatı ekleyip. iyice çırparak pürüzsüz bir hamur elde edelim. Kabın üstünü kapatıp 30 dk kadar dinlenmeye bırakalım. Krep tavamızı az bir yağla yağlayalım. Tava ısınınca hamurdan yarım kepçe alıp tavaya dökelim ve arkalı önlü pişirelim.


Her yara kitap ayracı gibi durur hayatımızda,
" Nerde kalmıştık" deriz ve devam ederiz.


ARABALAR
















ARABALAR

Arkadaşlar bugün size mutfakla ilgili bir şey yazmak istemiyorum. Kaç gündür içimden gelmiyor. Ruh halimle ilgili bir şey herhalde. Sağlığımda iyi değil bugünlerde. 16 'ya 11 
tansiyonla acildeydim biraz önce. Epey bir uğraştılar düşürmek için ve nihayet 14 'e 7 tansiyonla eve döndük geldik.

Neyse bunlar artık belli bir yaştan sonra başımıza gelecek. Yavaş yavaş motor teklemeye başlıyor artık. Bugün sizinle çocukluktan beri süren aşkımı, araba sevdamı paylaşmak istiyorum.

Ben dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Benim yaşadığım mahallede herkesin arabası yoktu. Zaten sadece zenginlerde vardı araba veya bir kaç taksicide. O zaman bu kadar çok araba da yoktu. Çocukluğum hep yollarda oyun oynamakla geçti benim. Kız arkadaşlarımı aileleri yolda oynamaya izin vermezlerdi, bende oğlanlarla oyun oynardım. Gün batmadan eve girmezdik. Telden arabalarımız vardı bizim. Babamın başına geçerdim, çeşit çeşit tel araba yapardık beraber. Tahta dolaklardan tekerlekleri vardı, direksiyonu vardı. Toz toprak içinde, yara bere içinde arabalarımızı sürerdik. Eee ben kimin torunuyum. Arabacı Mehmet 'in torunuyum ben, elbette araba süreceğim, bebek mi oynayacağım.

Zaman içinde arabalar çoğalmaya başladı. Biz alamadık. Tek maaş ve bir yandan yeni evin inşaatı. Çocuk aklı işte, ben yine babamın başına geçtim. Babam olmaz dedikçe, ben olur derdim. Bu sefer ki projem, tahtadan bir araba yapmaktı. Telden yapmıştık, tahtadan neden olmasın dı. Tahtadan gövdesini yapacaktık. Tekerlekleri olacaktı, kapısı olacaktı, camları olacaktı, kornası bile olacaktı. Ne ile yürüyecek kızım bu araba dedi babam. dedemin atlarını bağlayacağız onlar götürecek dedim. Daha altı bilemediniz yedi yaşındaydım.

Yani anlayacağınız benim araba aşkım, eskilere dayanır. İlk ve ezeli aşkımdır benim. Belki de hiç kavuşamadığım için, büyük bir aşk. Hep hayallerini kurduğum, düşlerini gördüğüm. Düşlerimde sık sık hep araba kullanırım, hep yol boyunca deniz vardır. Bazen yanımdan bir bayan araba ile geçse onu kıskanırım, içimde bir şey cız eder. Alamaz mıydım, alabilirdim. Ama hep bir engel çıktı. Belki olmaması benim hayrımadır, bilmiyorum. İnsan şansını fazla zorlamaması gerekiyor diye düşünüyorum.

Ama benim bir sürü arabam var. Yukarıda gördüğünüz arabalar koleksiyonumun bir parçası. Çocukların ellemesi ve oynaması yasak. Onlar benim içimdeki büyümeyen çocuğun oyuncakları. Koleksiyonuma her yeni parça aldığımda yüreğim pır pır ediyor inanın. Ben içimdeki küçük çocuğu öldürmek istemiyorum. Biliyorum ki o çocuk ölürse, ben de ölürüm.

Ne demiş Mevlana:
Üzülme!
İstediğin bir şey olmuyorsa,
Ya daha iyisi olacağı içindir.
Ya da gerçekten olmaması gerektiği içindir.
  


































15 Nisan 2015 Çarşamba

Sarı Ot Kavurması
















Sarı Ot Kavurması

Malzemeler;
1 bağ sarı ot
1 adet soğan
Yumurta
Zeytinyağ, tuz, kırmızı pul biber
1 adet kurutulmuş biber
















Muğla' mızın güzel otlarından, baharın nimetlerinden  biride sarı ot. Sanırım saplarının renginin sarı olmasından dolayı adını sarı ot demişler. Ayrıca haşlarken suyuda sarı renk alıyor. Tüylü ve lifli bir ot. Romatizmaya iyi geldiği söyleniyor.

Pazardan aldığımız otu, kumu temizleninceye kadar iyice yıkayalım. Otları tencereye sığacak şeklide ikiye üçe bölelim. Üzerine çıkacak kadar sıcak su koyup yumuşayıncaya kadar haşlayalım. Haşlanan otları süzgüye alalım ve soğutalım. Soğuduktan sonra suyunu elimizle sıkalım, küçük küçük doğrayalım. Öte yandan tavaya zeytinyağ koyalım, kızınca içine yemeklik doğranmış soğanı katalım ve pembeleşinceye kadar kavuralım. Kavrulan soğanların içine otu ekleyelim, tuzunu ve pul biberi ekleyelim ( acı olursa güzel olur ) 10- 15 dk kadar kavuralım. Üstüne yumurta kırıp karıştıralım, yumurtalar pişince yemeğimiz hazırdır. İsterseniz yumurta kırmadan, soğuduktan sonra üstüne sarımsaklı yoğurt dökerek yiyebilirsiniz. İkiside güzel.


Gerek yok her sözü laf ile beyana,
Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
                                                  Hz.Mevlana


Bal Parmak Tatlısı
















Malzemeler:
2 adet yumurta
125 gr margarin oda ısısında
Yarım çay bardağı sıvıyağ
4 yemek kaşığı pudra şekeri
Yarım paket kabartma tozu
Bir çimdik tuz
2.5 - 3 su bardağı un
1 su bardağı irmik ( bulamak için )

Şerbeti için:
2.5 su bardağı su
3 su bardağı toz şeker
Yarım limon

Bugün sizlerle az malzemeli, çok basit ve çok lezzetli bir tarif paylaşmak istiyorum. Geçen hafta komşularım bana geldiğinde yapmıştım. Biz severek tüketiyoruz, umarım sizlerde beğenirsiniz.

Tatlımıza öncelikle şerbetini hazırlayarak başlayalım. Tencereye şekeri ve suyu koyalım, karıştıra karıştıra kaynatalım. Kaynayınca içine limonu atalım ve 20 dk kaynatıp ocaktan alalım, ılımaya bırakalım. Çok ağdalı bir şerbet olmayacak.

Şerbetimiz ılırken, hamurunu hazırlayalım. Bir kabın içine yumurtaları kıralım. Yağları ve şekeri ekleyerek hepsini mikserle iyice çırpalım. Kabartma tozu ve tuzu ekleyelim. Unu azar azar katarak kulak memesi kıvamına gelinceye kadar elimizle yoğuralım. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp parmak şekli verelim ve heryerini irmiğe batıralım. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip, 180 derece ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişirelim. 

Tatlının ilk sıcaklığı geçince, ılımış olan şerbeti tatlının üzerine dökelim. Tatlımız şerbetini çekince servise hazırdır.


Gönlünü hoş tut sen sabreden erer,
Sevenlerin duası her yerde geçer,
Mutsuzluk dediğin durmaz gider,
Dönecek devrandan şüphen mi var...
                                       Hz. Mevlana






















12 Nisan 2015 Pazar

Kapalı Pizza ( Calzone )
















Kapalı Pizza ( Calzone )

Malzemeler:
1 su bardağı ılık su
1/2 su bardağı ılık süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 paket instant maya
1 tatlı kaşığı şeker
1/2 tatlı kaşığı tuz
3-4 su bardağı un
İçi için: Sucuk, domates. biber, kaşar peyniri

Pizzayı sevmeyen yoktur herhalde değil mi ? İtalyanlar pizzayı kendileri icat etmiş sanıyorlar ama, yanılıyorlar bence. Birazdan tarifini vermeye çalışacağım pizzayı, annem ekmek yapacağı zaman hamurundan ayırır ve içine bizim istediğimiz içten koyarak pişirirdi. İçine bazen peynirli, bazen patatesli, bazen de kavrulmuş etli harç koyardık. Biz bunun adına kabahamurlu (kabhamırlı) derdik. 
















Yukarıda verdiğim malzemelerle hamurumuzu hazırlayalım önce. Hamur yoğuracağımız kaba unumuzu koyalım, içine diğer malzemeleri ekleyip, iyice yoğurarak ele yapışmayan bir hamur yapalım. Hamurun üstünü kapatarak mayalanması için sıcak bir yere koyalım. Bu arada içine koyacağımız malzemeleri hazırlayalım. Sucuk, domates, biber ve kaşar peynirini küçük küçük doğrayıp içini hazır edelim. Mayalanan hamurdan küçük bir portakal büyüklüğünde parçalar koparalım ve tezgahı unlayalım. Elimizle hamuru açıp bir kenarına iç harcını yayalım ve diğer ucunu üstüne kapatalım ve uçları açılmasın diye iyice bastıralım. Hazırladığımız pizzaları teflon tavada pişirip, sıcak sıcak tüketelim.

11 Nisan 2015 Cumartesi

Pudingli Kurabiye
















Pudingli Kurabiye

Malzemeler:
1 paket kakaolu puding
1 su bardağı ayçiçek yağı
4 yemek kaşığı şeker
1 kahve fincanı damla çikolata
2- 2.5 su bardağı un

Hamur yoğurma kabına toz pudingi, şekeri ve sıvıyağı koyup iyice çırpalım.İçine unu yavaş yavaş ekleyelim ve ele yapışmayan bir kurabiye hamuru hazırlayalım. Damla çikolatayı da ekleyip tekrar yoğuralım ve elimizle hamurdan parçalar koparıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizelim. 20- 25 dk kadar pişirelim.

Bütün güzel tarifler çok malzemeyle yapılır diye bir şey yok. Yukarıdaki tarifim evde bulunan malzemelerle yapılabilen bir kurabiye. İsterseniz içine damla çikolata katmadan da yapabilirsiniz.Dışı yumuşacık, içi kütür kütür bir kurabiye. Aniden misafir geldiğinde veya canınız kurabiye istediğinizde çayınızı ocağa koyun ve bir yandan kurabiyenizi yapın. Hem kendinizi hemde misafirlerinizi şımartın.


Ey  canımın sahibi YAR,
Sen benimle olduktan sonra;
Kaybettiklerimin ne önemi var...
                              Hz.Mevlana

8 Nisan 2015 Çarşamba

Mor Lahana Salatası
















Mor Lahana Salatası

Malzemeler:
1 adet küçük mor lahana
Sarımsak, tuz, sirke
Zeytinyağ, limon suyu, nar ekşisi
Maydanoz

Lahananın dış kabuklarını soyalım ve atalım. Lahanayı yıkayıp, minik minik doğrayalım ve bir kabın içine alalım. Üzerine tuz ekelim. Tuzla lahanayı, lahananın suyu çıkıncaya kadar, elimizle iyice yoğurarak, lahananın diriliğini giderelim. Başka bir kabın içine sarımsakları ezelim. Limon suyu, nar ekşisi, sirke, sarımsakları ve zeytinyağını karıştırarak sos hazırlayalım, lahananın üstüne dökelim ve hepsini karıştıralım. Maydanozları küçük küçük doğrayıp salatanın üzerini süsleyelim, servis edelim.

Özellikle et yemeklerinin yanına çok yakışan bir salata. Kırmızı ve mor renkli sebze ve meyvelerin iyi bir antioksidan olduğu, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini biliyoruz artık. Eğer lahana salatası yiyemem diyorsanız, diğer salataların içine de biraz katarak renklendirebilirsiniz.


Bitkinin güzelliği  tohumunun iyiliğinden,
İnsanın güzelliği ise kalbinin güzelliğinden ileri gelir.




















7 Nisan 2015 Salı

Kırma Tavuk Kebabı
















Kırma Tavuk Kebabı

Malzemeler;
1 kg tavuk eti
3 adet soğan
Taze biber yeşil veya kırmızı ( acı olursa daha güzel olur )
Tereyağ
Tuz, karabiber, kimyon

Bugün sizlere Osmanlı döneminde padişahlara yapılan özel bir yemek tarifi vermek istiyorum. Ben de bir tv programında seyretmiştim ve hemen denedim. Sonuç mu ? Güzeldi inanın.

Tavuğumuzu güzelce yıkayalım. Bütünse parçalara ayıralım. Soğanların iki tanesini rendeleyip, suyunu çıkaralım. Bir kabın içine tavukları alalım ve üzerine soğan suyunu dökelim, tuz ekleyelim ve hepsini karıştıralım. Bu şekilde sosuyla birlikte 15-20 dakika kadar bekletelim. Bu sürenin sonunda sosunu su ile iyice yıkayıp, tavuk etlerini kurulayalım. Tavaya tereyağ koyalım kızınca içine tavuk etlerini atıp, hertarafını güzelce kızartalım. Kızaran tavukların içine yemeklik doğradığımız soğan ve biberleri katalım. Tuzunu, karabiberi ve kimyonu ekleyip, tavukların üstüne çıkacak kadar sıcak su  katalım ve az harlı ateşte, suyunu çekinceye kadar pişirelim. Servis ederken üzerine maydanoz doğrayıp, serperek servis edebilirsiniz.


Durulduğu zamanlar olur insanın,
Yorulduğu zamanlar olduğu gibi.
Ama ömür götüren, kırıldığı zamanlardır.

6 Nisan 2015 Pazartesi

Mayalı Poğaça



























Mayalı Poğaça

Malzemeler:
2 su bardağı süt
1 su bardağı ayçiçek yağı
6 yemek kaşığı toz şeker
4 çay kaşığı tuz
1 paket yaş maya
6-7 su bardağı un
Peynir

Sütü bir kabın içinde ısıtalım. Çok sıcak olmasın. Ilıkla sıcak arası. İçine şekeri katalım ve mayayı ekleyelim. Sütün içinde maya kabarsın biraz. Hamur yoğuracağımız kabın içine unu koyalım. Unun içine tuzu  ve mayalı sütü ekleyelim. Unu yavaş yavaş sütle beraber yoğurmaya başlayalım. Hamuru güzelce yoğurduktan sonra, yoğurma kabının kapağını kapatalım ve sıcak bir yerde hamur iki katına çıkıncaya kadar bekletelim. Mayalanan hamurdan istediğimiz büyüklükte parçalar alıp yuvarlayarak , yağlı kağıt serilmiş tepsinin içine dizelim. Hamurların ortasını elimizle açıp, kenarlarını yükseltelim ve içine peynirleri yerleştirelim. Fırınımız 175 dereceye ayarlayalım ve fırın ısınıncaya kadar bu şekilde tepsi mayası yapalım. Fırın ısınınca tepsimizi yerleştirip, üstü kızarıncaya kadar pişirelim.

Bu şekilde puf puf poğaçalarınız olsun. Sabah kahvaltı etmeyi sevmeyen çocuklarımıza yanında bir bardak sütle yedirelim. Bizimki fırından yeni çıktı. İnanın yarın akşama kadar tepsi boşalmış olur. 


Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı.
Ne zamanki anlatamadığımızı fark ettik,
İşte o vakit susuşlar dostumuz oldu.
                                             Hz.Mevlana

5 Nisan 2015 Pazar

Makarna Salatası
















Makarna Salatası:

Malzemeler:
1 paket küçük yuvarlak makarna
1 kutu konserve garnitür
6-7 adet kornişon turşu
Bir tutam dere otu
Yoğurt, tuz, sarımsak

Makarnaları paketin üstündeki tarifine göre haşlayıp, süzmeye bırakalım ve soğutalım. Makarnayı bir kaba alalım. Yoğurdun içine doğranmış dereotu, dövülmüş sarımsak, küçük küçük doğranmış kornişon turşu, tuz ve garnitürleri  katıp, makarnaların üzerine boşaltalım ve bir kaşık yardımıyla karıştırarak birbirine iyice yedirelim. 

Herkesin bildiği ve yaptığı bir tariftir eminim. Ama herkesin eli değişiktir. yapış şekli değişiktir. Bu da benim makarna salatam. Bugün komşularım gelmişti ve tam not aldı. 
















Bu arada yukarıdaki ikramları komşularım için hazırladım. Gelirseniz size de yaparım.


Ne güzel demiş şair;
Geleydin bir çay içimi,
Sen " çay " dökerdin.
Ben de "içimi ."




2 Nisan 2015 Perşembe

3-2-1 Poğaça
















3-2-1 Poğaça

Malzemeler;
2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
3 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz ( silme )
3- 3.5 su bardağı un
İçine istediğiniz bir iç harç koyabilirsiniz. Peynirli, patatesli, kıymalı.

Bloğuma baktım da bugüne kadar hiç poğaça tarifi vermemişim. Halbuki bir sürü poğaça reçetesi var.
En basitinden yapmaya ne dersiniz. Malzemesi az, bereketi çok, bayatlamayan ama bayatlamasına da fırsat verilmeyen bir poğaça. Malzeme listesine bakınca kabartma tozları gözünüzü korkutmasın. Acı olur falan diye düşünmeyin. Tuz miktarını azaltabilirsiniz. Yapınca puf puf poğaçalarınız olacak.

Bir kabın içine sıvı malzemeleri koyalım ve karıştıralım. Unumuzu azar azar ekleyelim. Kabartma tozunu ve tuzu ekleyelim. Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim. Bu arada bu kulak memesi tabirini hiç sevmiyorum. Onun yerine ne diyebiliriz acaba.? Hamuru 20 dk kadar dinlendirelim. Hamurdan parçalar koparıp, iç harcını koyalım ve elimizde yuvarlayalım. Yağlanmış tepsiye dizip, önceden 175 derecede ısıtılmış fırında üstü kızarıncaya kadar pişirelim. 


Hayat bu,
Bir bakarsın, herşey bir anda son bulur.
Hayat bu,
Son dediğin herşey, yeniden can bulur.
                                      Şems-i Tebrizi 



1 Nisan 2015 Çarşamba

Patates Dolması
















Patates Dolması

Malzemeler:
6-7 adet orta boy patates
250 gr dana kıyma
1 adet soğan
Bir tutam maydanoz
Tuz, karabiber,
Kaşar peyniri
Salça, zeytinyağ
Domates püresi















Bugün size çok basit bir yemek tarifi vermek istiyorum. Görüntüsü güzel, tadı güzel. Patatesle kıyma buluşur da güzel olmaz mı, olur elbette.

Yemeğimize kıymayı kavurmakla başlayalım. Tavaya yağ koyalım, yağ kızınca içine kıymayı atalım, tuzunu ekleyip rengi dönünceye kadar kavuralım. Kavrulunca yemeklik doğranmış soğanı da ekleyip, soğanla pişirelim. Pişince içine karabiber ve maydanoz ekleyip hepsini karıştıralım.

Patateslerin kabuklarını soyup, ortadan ikiye bölelim. Böldüğümüz pateteslerin göbeklerini kaşıkla oyalım ve oyulan yerlere hazırladığımız kıymalı harçtan  kaşık yardımıyla doldurup tepsiye dizelim. İçinden çıkardığımız patatesleri de atmayalım ve boşluk yerleri dolduralım. Daha sonra üstlerine domates püresi dökelim.















Bir kapta salçalı su hazırlayıp, patateslerin içine dökelim. 180 derece ısıtılmış fırında pişirelim. Pişmesine yakın patateslerin üzerine rendelenmiş kaşar peyniri ekip, kaşarlar eriyinceye kadar fırında tutalım.

İşte bu kadar arkadaşlar, yemeğimiz hazır. Yapması, tatması size kaldı artık.


İnsanlarda ne bekliyorsun ki;
Dünya bile iki yüzlü.
Biri yeryüzü, diğeri gökyüzü....