31 Mayıs 2015 Pazar

Muğla' ya Kuşbakışı





























Güzel bir gün, güzel bir hava. Sabah kalkınca hadi bugün kaçamak yapalım dedik. Ve dağlara çıktık. Muğla 'lı olup da Devetaşına çıkmayan yoktur herhalde. Lafı çok uzatmayayım. Manzara şahaneydi ama, bir de şu çöpler olmasaydı...

Dankek'li Tatlı



























Dankek 'li Tatlı

Malzemeler:
1 litre süt
1su bardağı şeker
3 yemek kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı un
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı margarin
Çilek, bitter çikolata
2 paket çilekli Dankek

Tatlımızı yaparken önce muhallebisini hazırlayalım. 

Tencereye sütü koyalım. Soğukken içine şekeri, nişastayı ve unu koyalım. Çırpıcıyla karıştırarak kaynatmaya başlayalım. Muhallebinin üstü göz göz olunca kıvam alacaktır. Kıvamını alıncaya kadar pişirin ve pişince içine vanilyayı ve margarini katın. Margarin eriyinceye kadar karıştırın ve ocağı kapatın. Çileklerin bir kısmını bölerek muhallebinin içine katıp karıştıralım.

Dankekleri birer parmak eninde keselim. Kelepçeli bir kalıba veya kelepçeli kalıbımız yoksa herhangi bir yuvarlak kalıbın içine temiz bir poşet sererek, kestiğimiz dankekleri önce kalıbın yanlarına, sonra içine boşluk kalmayacak şekilde yerleştirelim. Hazırladığımız muhallebiyi dankeklerin içine dökelim. Buzdolabına koyarak iyice katılaşıncaya kadar bekletelim. Yaklaşık altı saat kadar. Katılaşan tatlımızı servis tabağına alalım. Servis edeceğimiz zaman benmari usulde eritilmiş çikolataya çilekleri batırıp, muhallebiyi süsleyerek servis edelim.


Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi.
Sevip de yanmaktan korkanın, masal anlatmaktır bütün işi..
                                                                            Ömer Hayyam
                           


29 Mayıs 2015 Cuma

Dağlar





























Güvendiğin dağlara karlar yağdığında,
En güzel çare,
Dağ ile karı başbaşa bırakmaktır.
Gün gelip karlar eridiğinde,
Dağ yolunu gözleyince,
En güzel cevap,
Başka bir dağdan selam yollamaktır.

Prens Tacı



























Prens Tacı

Malzemeler :
Tavuk pirzola
Mantar
Yeşil biber
Soğan
Domates
Bir kaç diş sarımsak
Yağ, tuz 

Bugün özellikle çalışan hanımlar için akşam üstü işten gelince hemen hazırlayabilecekleri pratik bir tarif paylaşmak istiyorum. Malzemelerde belli bir miktar vermiyorum. Çünkü bazı aileler iki kişilik, bazı aileler de bizim gibi kalabalık. Onun için herkes kendine göre malzeme kullanabilir.

Öncelikle mantarları ve tavuk etlerini güzelce yıkayalım. Suyu süzüldükten sonra tavukları tuzlayalım. Yanmaz tavaya çok az yağ koyalım ve etleri kızartalım, tepsiye alalım. Yeşil biberleri ve soğanları da kızartıp, tavukların kenarlarına koyalım. Aynı tavanın içinde mantarları sarımsaklarla birlikte soteleyelim. Mantarlarınız büyükse bölerek pişirebilirsiniz. Pişen mantarlarıda tavukların üstüne dökelim. Ve final zamanı, domatesleri ortadan ikiye bölüp tavanın içinde iki tarafını kızartalım ve yemeğimizi süsleyerek servis yapalım. İsterseniz tavadaki yağı dökmeyin ve yemeğin üzerine gezdirin. Ekmeği bandıra bandıra yemesi çok güzel. 

Diyeceksiniz ki ; ekmeği bandırarak yemesi güzel de kilolar ne olacak ? Aman boş verin canım arada kendimizi şımartalım biraz değil mi ? :)



28 Mayıs 2015 Perşembe























Üzülme ! Dert etme can !
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan ne mutlu sana !
Elinde olmayanları söyleme bana, elinde olanlardan bahset can !
Geceler hep kimsesiz mi geçecek ? Gidenler dönmeyecek mi ?
Yitirdiğin her ne ise, bakarsın yağmurlu bir gecede veya bir bahar sabahında karşına çıkmış.
Bil ki güzelliklerde var bu hayatta; Gel git' lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin ?
Hüzün olgunlaştırır, kaybetmek sabrı öğretir..
Şimdilerde bol bol dua ek ! Hasat yakındır can !
Kaderini sev ! Varsa kederini de sev !
Üzülme hastalıklarına, gör hangi günahlarına kefaret olacak..
Terk edildin diye üzülme, demek ki sevebilecek bir yüreğin var..
Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran. Buluttan nem kapma !
Döküver kirpiklerinden sonbaharı, bir gün elbet mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin.
Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları, yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına.
Uçacaksın semalara sevdiklerinle can !
Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil !
Herkes gibi sen de sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın.
Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama, kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor..
Henüz aşılmamış çok yolların var, hiç mi güzellikler yaşamadın ?
Ufacık bir hatırımda mı yok yanında ? Hayatın ellerini bırakma, küsme..
Hadi mavilerini giyin, çık dışarı..
Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap.
Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et..
Ölümlü de olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak !
Kaçmakla kurtulamazsın ki; yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan..
Ayakta kalman gerek, yaşaman gerek can !
Hayat seni de içinde görmek istiyor, hadi yaklaş !
Unutma ki ; Yapamadıklarının kazası yok !
Ve yine unutma ki ;
Aydınlık, geceye hiçbir zaman yenik düşmedi CAN !

                                                              Hz.  Mevlana



27 Mayıs 2015 Çarşamba

Pirinçli Kabak Yemeği



























Pirinçli Kabak Yemeği

Malzemeler:
2 adet orta boy kabak
1 adet soğan
2 adet domates
1 kahve fincanı pirinç
2 diş sarımsak
Zeytinyağ, bir yemek kaşığı domates salçası

Kabağı yıkayalım. Eğer tazeyse kabuklarını soymayalım. Kabakları ve domatesleri küp küp doğrayalım. Tencereye zeytinyağ koyalım, yemeklik doğranmış soğanları ısınan yağın içine atalım ve karamelize edelim. Soğanlarla birlikte salçayı biraz kavuralım,   Üstüne kabakları ve domatesleri ekleyip,  tuzunu atalım. Tencerenin kapağını kapatalım ve pişmeye bırakalım. Ara sıra karıştırarak kabaklar yumuşayıncaya kadar kavuralım. Yumuşayan kabakların içine yıkanmış pirinci ekleyelim beş dakika kadar hepsini pişirelim. Yemeğin üzerine çıkacak kadar su koyup kaynamaya bırakalım. Pirinçler pişince ocağın altını kapatalım. Sarımsakları ezelim, yemeğin içine atalım ve karıştıralım. Kapağını kapatarak demlenmeye bırakalım. Sarımsak içine iyice işlesin.

 Üzerine küçük küçük doğranmış dereotu ve maydanoz serperek servis edebilirsiniz. İsterseniz yoğurt dökerek servis edebilirsiniz. Tercih size kalmış. Ama yanında mutlaka yoğurt olsun.



Mutluluğu sende bulan senindir,
Ötesi misafir.......
                                  Hz. Mevlana

26 Mayıs 2015 Salı

Patlıcan Kebabı



























Patlıcan Kebabı

Malzemeler:
1 kg orta kalınlıkta patlıcan
Yarım kg dana kıyma
1 adet soğan
Domates. biber
Tuz, karabiber, kimyon, salça


























Artık patlıcanların mevsimi başladı. Patlıcanla yapılan o kadar çok yemek var ki. Salatası, kebabı, hele kızartması. Üstünde sarımsaklı yoğurtla ne güzel olur.

Bugün sizlerle patlıcan kebabını paylaşmak istiyorum. Yine bir fırın yemeği. Çok çabuk yapılan ve çok nefis bir lezzet.

Kıymanın içine soğanı rendeleyelim. Tuz ve karabiber katalım ve yoğuralım. Yarım saat kadar dinlendirelim. Patlıcanları alacalı soyalım. Üçer parmak enliliğinde keselim. Tuzla suda acısı çıkıncaya kadar bekletelim. Acısı çıkınca suya tutalım. Kıymadan normal köfteden biraz irice köfteler hazırlayalım. Fırın tepsisine bir tane patlıcan, bir tane köfte olacak şekilde malzemeler bitinceye kadar dizelim. Aralarına domates ve biber koyabilirsiniz. Salçalı su hazırlayıp köftelerin yarısına gelecek şekilde dökelim. Üstünden biraz yağ gezdirelim. Tepsinin üstünü alüminyum folyo ile kapatıp 180 derece ısıtılmış fırında 45-50 dk pişirelim. Bu süre sonunda folyoyu alıp, kebabın üstü kızarıncaya kadar fırında bekletelim.

Yanında güzel bir pilav ve cacıkla güzel olur bence.

.
İNSAN ODUN DEĞİLDİR Kİ, KIRILDIĞI ZAMAN SES ÇIKARSIN..
                                                                                                  Hz. Mevlana








25 Mayıs 2015 Pazartesi

Gözyaşlarım

























Ey benim iyimser hallerim,
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttan alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyecekleri kafama takışlarım,
Yoktan yere akıp giden gözyaşlarım,
Herkesi insan yerine koyuşlarım.
Hepsine elveda...
Artık ben,
Kimsenin hiç kimsesi olmayacağım.

                                Nazım Hikmet

Çilekli Bahar Keki



























Çilekli Bahar Keki

Malzemeler:
3 yumurta
5 yemek kaşığı toz şeker
6 yemek kaşığı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1/2 paket sıvı krema
Çilek

Adı üstünde tam bir bahar keki. Yumuşacık, sünger gibi, mis gibi çilek kokulu. Bir dilim yerim de bırakım sanmayın. İnanın bir dilim daha diyeceksiniz.

Geçenlerde blogger bir arkadaşımın bloğunda gördüm ve hemen yapmaya karar verdim. Hadi şimdi bizde yapalım.


























Yukarıda malzemeleri görüyorsunuz. Az malzeme, çok lezzet .

Yumurtaları bir kaba kıralım, mikserle iyice çırpalım. Şekerini ilave edelim ve beyazlaşıncaya kadar çırpmaya devam edelim. Unu ve kabartma tozunu, vanilyayı ekleyip karıştıralım ve kek hamurumuzu ilave edelim. Sıvıyağ ile yağlanmış fırın kabımıza hamuru dökelim. Üzerine çilekleri bütün olarak dizelim. 170 derece ısıtılmış fırında üstü pembeleşinceye kadar pişirelim. İlk sıcaklığı geçince üzerine fırçayla kremayı sürelim. Krema kekin içine işleyince yumuşacık, pamuk bir kekiniz olacak.








24 Mayıs 2015 Pazar

Kremalı Rulo Poğaça




























Kremalı Rulo Poğaça

Malzemeler:
2 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
1/2 paket sıvı krema
1 veya 1.5 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un ( tahminen 5-6 su bardağı kadar )
İçi için:
Peynir, haşlanmış patates veya kıymalı harç
Üstü için:
İki yemek kaşığı yoğurt
Susam, çörekotu

Bugün sizlerle dışı çıtır çıtır, içi yumuşacık bir poğaça tarifi paylaşmak istiyorum. Hamur yoğurma kabımıza yumurtaları kıralım ve içine  sıvı malzemeleri koyup iyice çırpalım. Unu,  yavaş yavaş ekleyelim, kabartma tozunu ve tuzu katalım, yoğurmaya başlayalım. Ben tuzu bir tatlı kaşığı koydum. Eğer tuzla ilgili bir sağlık sorununuz yoksa tuz miktarını arttırabilirsiniz. Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim ve üstünü örterek dinlenmeye bırakalım.

Bu arada iç malzemesini hazırlayalım. Ben geçenlerde ekşimeye yüz tutan yoğurtlardan peynir yapmıştım.İçine kırmızı pul biber katarak iç harç olarak onu kullandım. Siz istediğiniz bir harcı kullanabilirsiniz.

Dinlenen hamuru ikiye bölelim. Tezgahı unlayalım, hamuru tezgaha alalım her iki tarafına biraz un döküp elimizle bir santim eninde kare şeklinde açalım. Harcımızı hamurun heryerine yayalım ve bir ucundan başlayarak rulo yapalım. Böyle iki adet hamurumuz olacak. Hazırladığımız ruloları tepsiye alıp üzerine fırça yardımıyla yoğurt sürelim. susam ve çörekotu serpip önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirelim. Pişirdikten sonra dilimleyerek servis edelim. 


Beni bir ben bilirim, bir de beni yaratan,
Bana bir ben lazımım, bir de beni anlayan.
                                             Hz.Mevlana



23 Mayıs 2015 Cumartesi

Sosısli Menemen




























Sosisli Menemen

Malzemeler:
Evde ne varsa
Domates, biber, soğan, yumurta

Bugün sabah buzdolabını açtım baktım sabah kahvaltısında ne yapabilirim diye. Yazık azıcık sosis varmış bir köşede, pişirmezsem biliyorum unutulur giderler. Sonrada hop çöpe. Hadi gelin sizden birşeyler yapalım dedim, kıkırdamaya başladılar. Çöpe gitmekten kurtuldukları için çok sevindiler sizin anlayacağınız.

Klasik yemekler pişirmekten haz etmediğimi az çok anlamışsınızdır. İlla bir şeyini değiştiririm. Bu da değişik bir menemen, hadi yapalım. 

Evimde taze soğan ve sarımsak vardı Beş tane soğan ve bir tane sarımsağı yemeklik doğradım. Tavaya zeytinyağı koydum ve hepsini soteledim. Biraz kavrulunca üç adet doğranmış biberleri  ve küçük küçük doğranmış sosisleri de kattım hepsini kavurarak biraz diriliği gidinceye kadar pişirdim. Üç adet domatesi yemeklik doğradım ve diğer malzemelerle birlikte yumuşayıncaya kadar pişirdim ve en son üstlerine yumurta kırdım. Tuzunu, karabiberini ektim ve yumurtaları pişirdim.

İşte bu kadar. Evdeki az kalan malzemeleri değerlendirmeliyiz değil mi hanımlar. Siz de bir deneyin isterseniz. Ev halkından tam puan alacağınıza eminim. ):


22 Mayıs 2015 Cuma

Çilekli Magnolia




























Çilekli Magnolia

Malzemeler:
1 litre süt
1 su bardağı toz şeker
3 yemek kaşığı nişasta (buğday veya mısır farketmez )
2 yemek kaşığı un
1 paket sıvı krema
1 paket burçak bisküvi
Çilek

Sütü tencereye koyalım. Soğukken içine şekeri, nişastayı ve unu ekleyelim. Çırpıcı yardımıyla iyice karıştıralım ve pişirmeye başlayalım. Karıştıra karıştıra üzeri göz göz oluncaya kadar muhallebi kıvamında  pişirelim. İlk sıcaklığı geçince içine kremayı dökelim ve pütürsüz bir kıvam alıncaya kadar çırpalım.

Bisküvileri mutfak robotunda iyice ufalayalım. Robot yoksa temiz bir poşetin içine koyalım ve elimizle ezerek ufalayalım. Çilekleri ortalarından ikiye bölelim. Muhallebiyi dökeceğimiz tabaklara ilk önce muhallebiden bir iki kaşık dökelim, üstüne bisküvilerden ekelim ve  böldüğümüz çilekleri tabağın kenarına sıralayalım. Bir kepçe yardımıyla muhallebiyi kaselere paylaştıralım. Muhallebilerin üzerine tekrar bisküvi ekelim ve çilekle süsleyelim. Buzdolabında
soğuttuktan sonra servis edelim.

Hazır çilek mevsimindeyken bol bol tüketmek lazım. Herşey mevsiminde güzel. Sizinle çilekli birkaç tarif daha paylaşacağım. Bakalım beğenecekmisiniz ?



Hayat bir nefestir; aldığın kadar,
Hayat bir kafestir;  kaldığın kadar,
Hayat bir hevestir;  daldığın kadar.
                                  Hz. Mevlana









21 Mayıs 2015 Perşembe

Kaşık Pastası



























Kaşık Pastası

Malzemeler;
4 adet yumurta ( birinin sarısı üstüne )
2 su bardağı toz şeker
1.5 su bardağı yoğurt
250 gr margarin veya tereyağ
5 su bardağı un
2 paket kabartma tozu
Susam, ceviz

















Bugün sizlerle kek yumuşaklığında bir kurabiye tarifi paylaşmak istiyorum. Çok basit ve yine çok bereketli bir tarif. Bizim ev halkı kalabalık olunca elim küçük tepsilere gitmiyor benim. Hatta küçük tepsiler artık ortalıkta gözükmez oldular. 

İlk önce yağımızı eritelim ve ılımaya bırakalım. Yumurtaları bir kaba kıralım, bir tanesinin sarısını ayıralım. İçine şekeri katalım. Şekerle yumurtaları çırpıcıyla iyice çırpalım. Ilıyan yağı da ekleyip şekerler eriyinceye kadar çırpmaya devam edelim ve yoğurdunu ekleyerek hepsini iyice çırpalım. Unu ve kabartma tozunu harmanlayalım. Burada çırpıcıyı bırakıyoruz artık. Bir tahta kaşık yardımıyla unu azar azar ekleyerek karıştıralım ve pürüzsüz bir hamur elde edelim. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak birer kaşık hamurdan dökelim. Çünkü pişerken yayılıp birbirleriyle yapışacaklar. Üstlerine yumurta sarısı sürüp, isterseniz ceviz, isterseniz susam ekelim. 170 derece ısıtılmış fırında pişirelim. Pişirdikten sonra birleşme yerlerini bıçakla keselim ve yanında sıcacık bir çayla ikram edelim.


Nazar değmeyen tek şey akıldır.
Çünkü kimse kimsenin aklını beğenmez...












19 Mayıs 2015 Salı

Limonlu Cup Kek



























Limonlu Cup Kek

Malzemeler:
3 adet yumurta
1.5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
3 su bardağı un
1 limon kabuğu rendesi ve suyu
1 paket kabartma tozu

Kekimizi yumurtalarımızı çırparak başlayalım. Yumurtaları iyice çırptıktan sonra içine şekeri katalım ve çırpmaya devam edelim. Sıvı malzemeleri de ekleyip karıştıralım. En son içine unu, limon kabuğu rendesini ve kabartma tozunu ekleyip kaşıkla karıştıralım ve kek hamurumuzu elde edelim. Hamuru kaşık yardımıyla kek kağıtlarına koyup, önceden ısıtılmış 150 derece fırında pişirelim. İsterseniz üstlerine ceviz veya fındık kırığı ekleyerek de pişirebilirsiniz.



İki şey yıkar insanı;
Dostundan gelen ihanet,
Düşmanından gelen merhamet.
                             Hz.Mevlana





16 Mayıs 2015 Cumartesi

Kaşarlı Domates



























Kaşarlı Domates

Malzemeler:
Domates ve kaşar peyniri


       Aslında çoğunuz biliyorsunuzdur ama ben yine de bloğuma koymak adına, sizlerle kaşarlı domatesleri paylaşmak istiyorum. Domatesleri ortadan ikiye bölelim ve üzerlerine kaşar peyniri dilimleri yerleştirip peynirler eriyine kadar pişirelim. Ben bugün teflon tavaya yerleştirip, yanına biber attım ve kapağını kapatarak pişirdim. İsterseniz fırında da pişirebilirsiniz. Sabah kahvaltısında güzel oluyor, deneyin isterseniz. Özellikle midesine çiğ domates dokunanlar için iyi bir alternatif.

Aynalar türlü türlüdür.
Yüzünü görmek isteyen cama,
Özünü görmek isteyen cana bakar.
                               Hz.Mevlana

15 Mayıs 2015 Cuma

Tuzlu Kurabiye
















Malzemeler:

1 yumurta
250 gr margarin ( oda ısısında )
3 yemek kaşığı sirke
1.5 yemek kaşığı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
Susam, aldığı kadar un

Margarinle yumurtayı birbirine iyice yedirelim. Diğer malzemeleride ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim. Hamurumuzdan küçük parçalar alıp elimizde uzunlamasına şeritler yapalım. İsterseniz yuvarlak, isterseniz saç örgüsü şeklinde şekiller verip, önce yumurta akına, sonra susama batırıp orta ısılı fırında üstü pembeleşinceye kadar pişirelim. Piştikten sonra kavanoza koyup saklarsanız, uzun süre bayatlamadan dayanabilir.


İnşALLAH derse yakaran, inşaa eder YARADAN.


14 Mayıs 2015 Perşembe

Annem



























ANNEM

Bazı insanlar unutulmazlar. Ayrılamazsınız onlardan. Sonsuz bir yolculuğa çıksalar bile, her an kapının zilini çalıp çıkıp gelecekmiş gibi merdivendeki ayak seslerini dinlersiniz. Alışmak zordur yokluklarına, hatta imkansızdır. Her zaman ihtiyaç duyarsınız. Aklınıza bir şey takılınca bir telefon uzaklığında sanırsınız oysa o telefon size bir daha cevap vermeyecektir. Hep düşlerinizde konuşursunuz. Görmek istersiniz, çok özlersiniz. Gezdiği yerleri gezersiniz, dolaştığı odalarda dolaşırsınız. Yattığı yatağa yatarsınız, başını koyduğu yastığa başınızı koyarsınız. Belki kokusunu duyarım diye. Artık ona bir daha asla sarılamazsınız, sabun kokan tenini bir daha koklayamazsınız.

Ben anneler gününü dört yıldan beri kutlayamıyorum. Tam dört yıl önce bugün annem bizi bırakıp ebedi yuvasına gitti. Zamansızdı, daha yapacak çok şeyleri vardı. Canından çok sevdiği torunlarının mürüvvetlerini görecekti. Oğlanlarına gelin alacaktı, kızlarını gelin edecekti. Çocuklarınızı büyüttüm artık gezeceğim demişti. Vakitsiz çıktın gezmeye annem. Hadi yine börekleri yaptım, çayı demledim gelin artık de. Topla komşularını, kızlarını, torunlarını, kardeşlerini.  Mümkün mü. Mümkün mü seni bir daha görebilmek, sesini duyabilmek, kollarında ağlayabilmek. 

SENİ ÇOK ÖZLEDİM ANNEM...

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Mutlu Günler
















Biliyorsunuz yaklaşık 10 günden beri yoktum. Önce Antalya 'ya gittim. Seminer vardı. Hava güzeldi, otel güzeldi, arkadaşlar güzeldi. Keyifler güzeldi. Dinlendim mi, dinlendim. İlaç gibi geldi bana. Ortanca oğluşumun okulu bitti bu sene. Mezuniyet törenine gittik. Antalya'dan Ürgüp'e geçtim. Ben, eşim ve küçük oğluşumla. Büyük oğlum gelemedi bizimle, kadro eksikti. Ama  ayrı olsak ta, kalplerimiz hep birdir bizim.
















Çocuklar ne zaman büyüdü, ne ara okulları bitirip hayata atılmaya başladılar inanın bilmiyorum. Zaman su gibi akıp geçiyor. Yoksa biz mi yaşlanıyoruz. Rabbim hepimizin çocuğunun  mutlu günlerini göstersin bizlere. Onlarsız bir hayatın hiç bir anlamı yok.









Mantarlı Tavuk



















Mantarlı Tavuk

Malzemeler:
1 kg tavuk eti ( pirzola veya göğüs eti )
1 adet büyükçe soğan
1/2 kg mantar
Domates, yeşil biber, patates, sarımsak
Sıvıyağ, tuz, karabiber, kırmızı pul biber

Merhaba arkadaşlar. Uzun bir süredir yoktum. Biraz tatil, biraz gezmece derken ara verdik. Bunları sonra anlatacağım. Kaç gündür bloğuma girememiştim. Bugün size kolay bir tarif vereyim de kendimi unutturmayayım . Çok basit bir fırın yemeği. Özellikle çalışan hanımlar için, at fırına başka işlerini yap. Hadi başlayalım.

Tavuk etlerini yıkayıp, kuşbaşı şeklinde doğrayalım. Mantarları da yıkayıp büyüklüğüne göre ikiye veya üçe bölelim. Domatesleri, soğanı, biberleride doğrayalım. Malzemelerin hepsini büyükçe bir kabın içine alalım. Üzerine yağ gezdirelim. Tuzunu, pul biberi ve karabiberini ekleyip hepsini harmanlayalım.


















Malzemelerin hepsini fırın kabına yerleştirip, tepsiye yayalım. Üzerini alüminyum folyo ile kapatıp 180 derece fırında 50-60 dakika kadar pişirelim.

Yemek pişerken size kalan bir saatte istediğinizi yapın. İsterseniz kısa bir yürüyüş, isterseniz ev işi,isterseniz uzatın ayaklarınızı dinlenin. Yemek pişiyor nasıl olsa. Gerisi size kalmış. 






















2 Mayıs 2015 Cumartesi

Çiçek Kurabiye
















Çiçek Kurabiye

Malzemeler:
2 yumurta sarısı
1 su bardağı pudra şekeri
1/2 paket margarin ( oda ısısında )
3 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu















Yukarıdaki malzemelerle güzel bir kurabiye hamuru yapalım. Yumurta sarıları ve pudra şekerini çırpalım, margarini ekleyelim ve iyice yumuşatalım. Unu, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyip hamuru hazırlayalım.  15- 20 dakika kadar dinlendirelim. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye özel aparatıyla şekiller vererek hamuru sıkalım. 150 derece ısıtılmış fırında pembeleşinceye kadar pişirelim. Soğuduktan sonra cam kavanoza koyup saklayabilirsiniz. Uzun süre dayanıyor. 

Benim kurabiyeciklerim yine fırının gazabına uğradı ama olsun varsın, tadı güzeldi. Bisküvi gibi kıtır kıtır kurabiyecikler. Hadi bakalım arkadaşlar yarın hafta sonu yapıp, kavanozlara doldurun. Çocuklar okuldan gelince kurabiyeleri hazır olsun.


Bir gül kadar güzel ol;
Ama dikeni kadar zalim olma.
Birine öyle bir söz söyle ki;
Ya yaşat, ya öldür,
Ama asla yaralı bırakma...
                        Şems-i Tebrizi








1 Mayıs 2015 Cuma

Tandır
















Tandır

Malzemeler:
1 veya 1.5 kg kemikli oğlak veya kuzu eti
Tuz, karabiber, salça, tereyağ veya margarin

Öncelikle etimizi  tencereye koyun. İster düdüklü tencerede, isterseniz evde ne tür bir tencere ile haşlamak isterseniz. Etlerin üzerine su geçinceye kadar su koyun. göz kararı tuz atıp yumuşayıncaya kadar iyice haşlayın. Haşlanan etleri suyunu süzdürerek, fırında pişireceğiniz tepsiye dizin. Üstlerine karabiber ekin ve salça sürün. Her parçanın üstüne birer parça yağ koyun ve fırında üstü kızarıncaya kadar pişirin.

Yanına da et suyuyla güzel bir pilav ve bol yeşillikli bir salata ile güzel bir sofra hazırlayabilirsiniz. 


Ben ustasıyımdır, beklemelerin, sabretmelerin.
  Ama sanmayın ki safım ve herşeye   inanırım ,
ne de herşeyi sineye çekerim.
Yalnızlıktan öleceğimi de bilsem, güvenimi kaybetmiş herkesten
    soğur ve anında çeker giderim.
Ne kimseye yük olurum, ne de hiç kimseye
 kendime yük ederim.
BEN YALNIZCA YÜREĞİMİN EKMEĞİNİ YERİM.....