14 Mayıs 2015 Perşembe

Annem



























ANNEM

Bazı insanlar unutulmazlar. Ayrılamazsınız onlardan. Sonsuz bir yolculuğa çıksalar bile, her an kapının zilini çalıp çıkıp gelecekmiş gibi merdivendeki ayak seslerini dinlersiniz. Alışmak zordur yokluklarına, hatta imkansızdır. Her zaman ihtiyaç duyarsınız. Aklınıza bir şey takılınca bir telefon uzaklığında sanırsınız oysa o telefon size bir daha cevap vermeyecektir. Hep düşlerinizde konuşursunuz. Görmek istersiniz, çok özlersiniz. Gezdiği yerleri gezersiniz, dolaştığı odalarda dolaşırsınız. Yattığı yatağa yatarsınız, başını koyduğu yastığa başınızı koyarsınız. Belki kokusunu duyarım diye. Artık ona bir daha asla sarılamazsınız, sabun kokan tenini bir daha koklayamazsınız.

Ben anneler gününü dört yıldan beri kutlayamıyorum. Tam dört yıl önce bugün annem bizi bırakıp ebedi yuvasına gitti. Zamansızdı, daha yapacak çok şeyleri vardı. Canından çok sevdiği torunlarının mürüvvetlerini görecekti. Oğlanlarına gelin alacaktı, kızlarını gelin edecekti. Çocuklarınızı büyüttüm artık gezeceğim demişti. Vakitsiz çıktın gezmeye annem. Hadi yine börekleri yaptım, çayı demledim gelin artık de. Topla komşularını, kızlarını, torunlarını, kardeşlerini.  Mümkün mü. Mümkün mü seni bir daha görebilmek, sesini duyabilmek, kollarında ağlayabilmek. 

SENİ ÇOK ÖZLEDİM ANNEM...

0 yorum:

Yorum Gönder