28 Şubat 2015 Cumartesi

En Güzel Çiçekler Arkadaşımın Olsun
















CANIM ARKADAŞIMA

   Hayat bize hep oyunlar oynar. Bazen sevindirir, bazen üzer, bazen sınavdan geçirir. Parayla, mevkiyle,fakirlikle, çocuklarımızla, ailemizle, işimizle, hastalıklarla, bir sürü sınavdan geçirir bizi. Bazen ucuz atlatırız, şükür deriz ve yolumuza devam ederiz. Bazen biraz ağır geçer imtihanımız. Yoruluruz, bunalırız. Ama biliriz ki, bunlar gelip geçicidir. Ve daha bir inatla yılmadan, yorulmadan sorunların üstesinden gelmeye çalışırız. Önemli olan bu zor sınavda kopya çekip sınıfta kalmak değil, cevapları verip sınıfı geçmektir.

   Şimdi diyeceksiniz ki bunları durup durduk yere neden yazıyorsun. Benim canım arkadaşım, O kendini biliyor bir sınavdan geçiyor bugünlerde. İnanılmaz mücadeleci bir kadın. Hayatımda tanıdığım en duygulu, en düşünceli, en vefakar, en fedakar insan. Benim Amazon kadınım. Savaşçım.

   Bu çiçekleri sana gönderiyorum. Biran önce yanımıza dön artık. Daha yapacak çok işimiz var.

" ALLAH bir kulun dua etmesine izin vermişse,
mutlaka kabulünü de murad etmiştir. "
                                                  Hz.Muhammed ( Sav )


25 Şubat 2015 Çarşamba

Bonibonlu Lokum
















Bonibonlu Lokum

Malzemeler:
3 su bardağı süt
8 yemek kaşığı irmik
8 yemek kaşığı şeker
1 paket  toz kremşanti
1 limon kabuğu rendesi
Hindistan cevizi

Sütü tencereye koyalım, içine irmik ve şekeri ekleyip muhallebi gibi pişirelim. Pişirdikten sonra limon kabuğu rendesini ilave edip soğumaya bırakalım. Biraz ılıdıktan sonra, toz kremşantiyi irmiğin içine katıp iyice karıştıralım. İyice soğuyunca bir kaşık yardımıyla ceviz büyüklüğünde parçalar alıp,elimizde yuvarladıktan sonra bolca hindistan cevizine bulayıp, ortalarına bonibon şekeri koyalım ve servis tabağına sıralayalım.

Bu tarifi ilk defa yapıyorum.  Alev hanımcım bu tatlıyı sizin için ekledim. Umarım beğenirsiniz.


En anlamlı yemin, söz vermektir.
En büyük intikam, affetmektir.
En adi söz, hiç sevmedim demektir.
Ve en güzel cevap, gülüp geçmektir.
                                    Victor Hugo




24 Şubat 2015 Salı

Kuru Köfte
















Kuru Köfte

Malzemeler:
Yarım kg dana kıyma
1 adet soğan
1 dilim bayat ekmek içi
Tuz, karabiber, kimyon
Bir tutam maydanoz

Kıymayı bir kaba alalım. Soğanı rendeleyelim. Ekmek içini biraz su ile ıslatarak elimizde ufalayalım. Kıymaya soğan, ekmek, tuz, karabiber, küçük küçük doğranmış maydanozlar ile çok az kimyon katarak güzelce yoğuralım ve en az bir saat dinlendirip, elimizle yuvarlak şekiller verelim. Tavaya sıvı yağ koyup, köfteleri önlü arkalı kızartalım. Yanına benim yaptığım gibi patates, biber kızartabilirsiniz, soğan, domates kızartabilirsiniz. Size kalmış, nasıl isterseniz.

İnsanı ateş değil,
Kendi gafleti yakar.
Herkeste kusur görür,
Kendisine kör bakar.
Neye nasıl bakarsan,
O da sana öyle bakar.
               Hz.Mevlana

23 Şubat 2015 Pazartesi

Mısır Patlatması
















Mısır Patlatalım mı?

Hava soğuk, hava ayaz,hava yağmurlu hem de çok yağmurlu. Kış çetin geçiyor. Evden dışarı çıkmak işkence. Bir yere gitmek istesen yolda yürümek büyük başarı. Caddeleri bırak, sokaklar bile Venedik sanki. Başka yerlerde diz boyu kar, bizde diz boyu su. Kış gelince ayakkabıcılarla ortağız zaten.

Geceler uzun. Televizyon seyrederken yada kitap okurken, sohbet ederken birşeyler yemek istiyor insan. Bende ne yapsam, ne yapsam diye düşündüm. Mısır patlatalım mı dedim, kendi kendime. Hazır cipslere, çerezlere o kadar çok alışmışız ki. Oysa mısır kaç gündür mutfağın çekmecesinden göz kırpıyordu bana ama ben yüz vermiyordum.

Neyse geçtim ocağın başına. Tavaya bir tatlı kaşığı sıvıyağ koydum, içine de bir avuç mısır attım, üstünede azıcık tuz serptim, kapağınıda kapattım. Tava ısındıkça başladı bizim mısırlar oynamaya. Altta kalanın canı çıksın dediler, zıplayıp zıplayıp üste çıktılar. Tabi ki mutfağa mis gibi bir koku yayıldı. Bizim ev halkıda tek tek odalarından çıkıp kokunun kaynağına geldiler. Mısırdan tabağına dolduran ortadan kayboldu.

Demiştim size her zaman pasta, börek tarifi olmaz bazen de böyle işte.

Balık Kızartması
















Balık Kızartması

Malzemeler:
1 kg istediğiniz çeşitte balık
Zeytinyağ, tuz

Baktım bloğumda hiç balık tarifi yok. Oysa biz balık sever bir aileyiz. Balık kızartması da bloğa konulur mu dedim ama eşim dinlemedi." Neden konmasın"  dedi. Çünkü sağolsun balıkları eşim kızarttı. Galiba kendi eserlerinin de blogta yer almasını istiyor. Şimdi gelelim tarifimize. 

Balıkları temizleyip, yıkayıp tuzluyoruz. Bir kaç saat tuzunu almasını sağlıyoruz. Sonra tavaya zeytinyağını koyuyoruz. yağ kızınca balıkları içine atıp kızartıyoruz. Önce bir tarafını, sonra diğer tarafını çevirip kızartıyoruz. Biz balıkları kızartırken hiç unlamıyoruz. Balık iyice kızarınca kendini bırakıveriyor zaten,o zaman diğer tarafını kızartıp tabağa alıyoruz. Bizde bugün levrek vardı. yanında da güzel bir salata. 


21 Şubat 2015 Cumartesi

Bitli Kurabiye
















Bitli Kurabiye

Malzemeler:
1 paket ( 250 gr ) hamurişi margarin, oda ısısında
1 çay bardağı susam
1 çay bardağı toz şeker
Aldığı kadar un
Pudra şekeri

Bugün size az malzemeli ama çok çok lezzetli bir kurabiye tarifi vermek istiyorum. Hemde çok bereketli. 

Kurabiyemize susamları kavurarak başlayalım. Susamları teflon tavada rengi değişinceye kadar kavuralım ama karartmayalım. Soğumaya bırakalım. Oda ısısındaki yağı elimizle biraz yumuşatalım ve içine toz şeker ile kavrulmuş susamı ekleyip  güzelce karıştıralım. Unu azar azar ekleyip kulak memesi yumuşaklığında ele yapışmayacak bir hamur elde edelim. Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp elimizde yuvarladıktan sonra yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizelim. Önceden 160 derecede ısıtılmış fırında 20 dk kadar pişirelim. Pişirdikten sonra soğuyunca üstüne isterseniz pudra şekeri ekerek veya ekmeden sade tüketebilirsiniz. Her iki türlüde çok nefis.

Tadanlar içinde tahin mi var diye sordular. İnsan yedikçe yemek istiyor.

Bana diyorlar ki;
" Eskiden böyle değildin, artık içine kapanıksın "
Cevap veriyorum;
" İçindekiyle yetinen gönlüm, sizi ne yapsın. "
                                                             Hz.Mevlana




20 Şubat 2015 Cuma
















Kıymalı Kuru Patlıcan-Biber Dolması

Malzemeler:
10 adet kuru patlıcan
10 adet kuru biber
1 adet soğan
250 gr dana kıyma
1 su bardağı pirinç
2-3 yemek kaşığı salça
2-3 diş sarımsak
Maydanoz
Zeytinyağ, tuz, karabiber, kimyon 

Kuru patlıcanları ve kuru biberleri yumuşayıncaya kadar haşlayalım ve haşlandıktan sonra süzüp soğumaya bırakalım. Bu arada dolma harcımızı hazırlayalım. Kıymanın içine küçük küçük doğranmış soğanları, rendelenmiş sarımsakları, maydanozu, pirinci, tuzu, karabiberi, kimyonu, salçayı katıp biraz su ilavesiyle karıştıralım. Önce patlıcanları doldurmaya başlayalım. Patlıcanların üstünde boşluk kalacak şekilde kıymalı harçtan dolduralım ve ağzını kapatarak tencereye dizmeye başlayalım.
Aynı şekilde biberleride dolduralım ve patlıcanların üstüne dizelim. En son üstüne salçalı su edelim ve tencereye dökelim. Üstünden tuz ve zeytinyağ gezdirip, kaynayıncaya kadar orta harlı ateşte, kaynadıktan sonra az ateşte ortalama bir saat kadar pişirelim.
















Pişirirken suyunu fazla çektirmeyelim. Servis ederken suyundan üstüne gezdirirseniz güzel olur.

Eden kendine eder,
Yapan bulur ve çeker.
Unutma ki;
Kazanmak koca bir ömür ister,
Kaybetmek içinse bir anlık gaflet yeter.
                                         Hz.Mevlana 



19 Şubat 2015 Perşembe

Portakallı Kurabiye
















Portakallı Kurabiye
Malzemeler:
2 adet yumurta 
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı ayçiçek yağı
2 su bardağı toz şeker
6-7 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 tane portakal kabuğunun rendesi

Öncelikle malzemelerimiz oda sıcaklığında olmalı. Yumurtaları şekerle güzelce çırpalım ve içine sıvı malzemeleri koyalım. Sıvı malzemeleri kattıktan sonrada hepsini çırpıcıyla güzelce çırpalım ve kabartma tozunu, vanilyayı ekleyelim. Unu azar azar ekleyerek kek hamurundan katı, ama ele yapışan bir hamur oluncaya kadar un ekleyerek hamurumuzu hazırlayalım. Elimizle  hamurumuzdan yuvarlak toplar yapıp, üste gelecek kısmını toz şeker ekleyerek yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim ve 175 derece fırında pişirelim. Eğer şekil verirken zorlanırsanız eliniz ara sıra azıcık  yağlayabilirsiniz.















Bu kurabiyenin hamurunu yoğururken bile mutfak mis gibi portakal kokuyor. Birde pişerken fırından çıkan kokuyu tahmin edin. Tahmin edemezsiniz , bu kurabiyeyi yapıp yemeniz gerekir. 

Dışarıda hava buz gibi. Sıcacık çay demleyip, yanında mis kokulu bir portakallı kurabiye yemeye ne dersiniz?


Her zaman seni üzecek birileri olacaktır,
Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek,
Kime iki defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir.





Muğla'da Kış
















Muğla bu sene çok sert bir kış yaşıyor. Günlerce yağan yağmurlar, günlerce süren fırtınalar ve kuru ayazdan sonra sabah kalktım bir baktım kar yağmış. Gece çok soğuktu gerçi birşeyler olacağı belliydi. Kaç zamandır yukarı köylere yağan karların soğuğu bize geliyordu. En sonunda bize de kar düştü. Çok yağmamış ama yine de her yer bembeyaz olmuştu. Eh bu da bize yetti. Bende dururmuyum hiç hemen görüntüledim tabi. Burası da benim pencereden küçük bir manzara.

17 Şubat 2015 Salı
















Zeytinyağlı Kurutulmuş Taze Fasulye

Malzemeler:
Kurutulmuş taze fasulye
Soğan
Domates veya yazdan hazırlanmış konserve domates
veya kurutulmuş domates
Zeytinyağ, tuz, salça

Kurutulmuş taze fasulyeleri haşlamakla başlayalım yemeğimize. Fasulyeleri yumuşayıncaya kadar haşlayalım. Sonrası zaten taze fasulye pişirir gibi yapılacak. Tencereye yağı alalım kızınca içine doğranmış soğanı katalım ve pembeleşinceye kadar kavuralım.Soğanlar kavrulunca fasulyeyi, domatesleri, tuzu ve salçayı ekleyip domatesler eriyinceye kadar pişirelim. Ben yazın kurutttuğum domatesleri kullandım. Üstüne çıkacak kadar sıcak su koyup, suyunu çekinceye kadar pişirelim ve ocağı kapatıp demlenmeye bırakalım. Ben sebzeleri derin dondurucuya koymaktan çok kurutarak tüketmeyi daha çok seviyorum. Kendine has bir tadı ve kokusu oluyor. Biz severek tüketiyoruz. Umarım sizlerde beğenirsiniz.

Anladım ki insanlar;
Susanı korkak,
Görmezden geleni aptal,
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Oysa ki;
Biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.
Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.
                                                                                  Şems-i Tebrizi











15 Şubat 2015 Pazar

Kalp Bisküviler
















Kalp Bisküviler

Malzemeler:
1 yumurta
1/2 paket teremyağ
1 çay bardağı sıvı yağ
3 kahve fincanı pudra şekeri
9-10 kahve fincanı un
Vanilya- damla çikolata

Bisküvilerimizi yaparken ilk önce teremyağı eriterek başlayalım. Eritelim ve bir kenara ılınması için bırakalım. Hamur kabına yumurtayı kıralım ve pudra şekerini ekleyip çırpıcıyla çırpalım. İçine yağları koyup iyice çırpalım. Vanilyayı ekleyelim ve unumuzu kontrollu bir şekilde ekleyerek yoğurmaya başlayalım. Kulak memesi yumuşaklığında ele yapışmayan bir hamur elde edelim.















Sonra unlanmış tezgahta merdane ile hamuru açalım ve istediğiniz bir kurabiye kalıbı ile yukarıda görüldüğü gibi keserek yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizelim. 175 derece önceden ısıtılmış fırında pembeleşinceye kadar pişirelim. Çok pişirmeyin, çünkü çabuk pişen bir hamur.  Üstlerine isterseniz benim gibi damla çikolata ile süsleyerek pişirebilirsiniz. Veya pişirdikten sonra benmari usulü erittiğiniz çikolataya batırıp süsleyebilirsiniz. Veya çeşitli marmelatlarla süsleyebilirsiniz. Bir gün daha değişik süslemelerle de yapalım bu bisküviyi ne dersiniz? Bakalım nasıl olacak.

Neyse ben bunu sevgililer günü için yapmıştım. Bloğuma eklemek için biraz geç kaldım ama olsun varsın. Hem zaten bu sevgililer gününün mantığını bir türlü anlamış değilim, insan sevdiklerini yılda bir gün mü sever. Ama madem bisküvi yapacağım günün konseptine uygun olsun bari dedim. Çayla çok güzel gidiyor benden söylemesi. Kıtır kıtır ağızda dağılan bir lezzet.


Mevlanaya sormuşlar;
" Sevgili nasıl olmalı " diye, 
Mevlana cevap vermiş;
" Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile, sana dayanmalı."



11 Şubat 2015 Çarşamba

Çikolata Soslu Kek
















Çikolata Soslu Kek

Malzemeler:
3 adet yumurta
1.5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvı yağ
2.5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
25 gr kakao

Üzeri için
2 Paket bitter çikolata

Bir kabın içine yumurtaları kırıp şekerle beraber mikserle iyice çırpalım.Sonra içine sırasıyla sıvı malzemeleri katalım ve çırpmaya devam edelim. Unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve kakaoyu ekleyip karıştırarak kek hamurunu hazırlayalım. Hamuru yağlanmış kek kalıbına döküp önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirelim.

Üzeri için çikolataları benmari usulü eritip, soğuyan kekin üzerine gezdirelim. Eğer çok çikolatalı sevmiyorsanız çikolata miktarını azaltabilirsiniz. Dilerseniz çikolataların üstüne dövülmüş fındık. ceviz veya hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz.

İnsanları tanımak için tüm gücünüzü verin ama,
Tüm sevginizi vermeyin.
Çünkü onları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız.
                                                                          Hz.Mevlana

10 Şubat 2015 Salı

Balkabağı Köftesi
















Balkabağı Köftesi

Malzemeler:
Yarım kg balkabağı
1 adet soğan
2 adet yumurta
Maydanoz, dereotu
Tuz, karabiber, kimyon
Un
Kızartmak için sıvı yağ

Ben Külkedisi masalındaki peri gibi bir mucize yaratıp Balkabağını bir arabaya dönüştüremem ama, balkabağından çok güzel tatlılar, pastalar, köfteler yaparım. Keşke arabada yapabilseydim. Benim araba sevdamı beni tanıyanlar çok iyi bilir. Özellikle işyerindeki arkadaşlarım Fatma ve Mehtap.  Bu öyle böyle bir sevda değil.Çocukluğumdan beri ulaşamadığım bir tutku benim için.Bu konu ayrı bir konu, size bu tutkuyu masal tadında anlatacağım bir gün.Şimdi tarifimize geçelim.

İlk önce balkabaklarını ve soğanı rendeliyoruz. Küçük küçük doğradığımız maydanozları ve dereotunu ekliyoruz. Yumurtaları, tuzu, karabiberi, kimyonu katıp, unu azar azar ilave ederek kek hamuru kıvamında bir harç elde ediyoruz. Tavaya yağ koyup kızdırıyoruz. Hazırladığımız harçtan bir kaşık yardımıyla yağın içine atıp köfte pişirir gibi kızartıyoruz. Kızaran köfteleri kağıt havlu serdiğimiz bir tabağa alıp, fazla yağı süzüldükten sonra servis ediyoruz. Balkabağından köftemi olur demeyin, deneyin lütfen.

Sus Gönlüm
Bütün susmalarına karşılık,
Herşeyin hayırlısının olacağına inanarak sus..
Her susuşun bir cevap olsun,
Her susuşun sabrın olsun,
Her susuşun duan olsun.. 
                                               Hz.Mevlana


8 Şubat 2015 Pazar

Tavuk Yahni
















Tavuk Yahni

Malzemeler:
1 kg tavuk eti ( göğüs veya karışık )
2 su bardağı haşlanmış nohut
1 adet orta boy soğan
2 yemek kaşığı salça
Zeytinyağ, tuz, karabiber

 İlk önce tavuk etlerini yıkayıp, kuşbaşılık doğrayalım. Tavuk etlerini tencereye alalım ve orta harlı ateşte pişirmeye başlayalım, etler sulanacaktır. Etler suyunu çekinceye kadar karıştıralım. Etler suyunu çekince tencereye zeytinyağ ve tuz ekleyelim etleri ara sıra karıştırarak iyice kavuralım. Kavrulunca bir adet soğanı yemeklik doğrayıp, etlerle beraber soğanlar pembeleşinceye kadar soteleyelim ve içine salçayla haşlanmış nohutları ekleyelim. Hepsini birden salçalar kavruluncaya kadar pişirelim.Yemeğin üstüne çıkacak kadar sıcak su ekleyelim ve kaynamaya bırakalım. Suyunu çekince yemek hazırdır. Biraz dinlendirip, servis yapalım.

Zorluklara daldın sa,
Daralıp kaldın sa,
SABRET
Çünkü sabır, genişliğin anahtarıdır.
                                         Hz.Mevlana










7 Şubat 2015 Cumartesi

Patatesli Rulo Börek
















Patatesli Rulo Börek

Malzemeler:
3 adet yufka
3 adet orta boy haşlanmış patates
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
1/2 su bardağı yoğurt
1 adet yumurta
Tuz, karabiber, istenirse kırmızı pul biber 
İlk önce patatesleri rendeyelelim. İçine yumurta ,tuz, karabiber ve diğer sıvı malzemeleri katıp iyice karıştıralım.Harcımızı üçe bölelim.














Yukarıda görüldüğü gibi yufkayı tezgaha serelim ve iç harçtan yufkanın her yerine eşit bir şekilde elimizle sürelim. Üç yufkayı da aynı şekilde bir kat yufka, bir kat iç harç olacak şekilde hazırlayalım.Sonra çok sıkı olmayacak şekilde rulo yapalım ve ortadan ikiye bölelim. Buzdolabında 5-6 saat civarında bekletelim. Bu süre sonunda rulolardan ikişer parmak eninde dilimler keselim ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinin içine kesilen kısım üstte kalacak şekilde dizelim ve üzerine hiç bir şey sürmeden 175 derece fırında üstü kızarıncaya kadar pişirelim. Eğer buzdolabında bekletmezsek yufkalar kesilirken dağılacaktır. Veya hemen tüketmeyeceksek derin dondurucuya atıp, pişirmeden yarım saat kadar önce çıkarıp dilimleyerek pişirebilirsiniz.














Sen anılması güzel bir söz ol.
Çünkü insan, kendi hakkında söylenen güzel sözlerden ibarettir.
                                                                          Hz.Mevlana

5 Şubat 2015 Perşembe
















Yumurtalı Körmen ( Yaban sarımsağı ) Kavurması

Malzemeler:
1 bağ körmen
Zeytinyağ
Toz kırmızı biber
Tuz
Yumurta
Çok basit bir yemek. Bugün pazarda görünce dayanamadım aldım. Eve geldim temizledim. Tavaya zeytinyağı koydum, yağ kızınca yıkayıp küçük küçük doğradığım körmenleri içine attım,tuzunu ve toz biberi ekledim, bir tanede kuru biber doğradım içine ve kavurdum. Pişmesine yakın da iki yumurta kırdım içine ve tamam bitti işte bu kadar.Çok faydalı diyorlar. Doğal antibiyotikmiş.


















Egelileri bilirsiniz, ot yemekleri ve zeytinyağlı yemekleri ile ünlüdür. Ben de bir Egeli olarak, hem de koca Muğla 'lı olarak ot yemeklerini çok severim. Otumuz bol, zeytinyağımızda bol, ikisi birleşince ne muhteşem tatlar ortaya çıkıyor bir bilseniz. Çeşit çeşit otlardan kavurmasını yaparız, salatasını yaparız, yoğurtlamasını yaparız, yumurtalısını yaparız. Beni duyanda hiç et yemiyoruz sanacak. Ama etin yeri başka, otun yeri başka.
Eskiden  annemle, anannemle ne zaman ovaya, dağa çıksak ikisininde elinde mutlaka bir bıçak, bir de torba olurdu. Mutlaka yenecek bir ot bulurlardı. Eve gelip bir güzel temizlerlerdi. Gözlemeler yapılırdı veya zeytinyağında soğanla ala pişmiş kavurup yerdik. Keşke onlarda şimdi hayatta olsaydı, daha onlardan ne çok şeyler öğrenecektim ben.Herşey yarım kaldı. Ben de onlara çekmişim herhalde, ne de olsa özümüzde yörüklük var, göçebelik var.
Egeliler için söylenmiş bir hikaye vardır bilirmisiniz bilmem ama ben size bir anlatayım yine de;
Köyün birinde otlar güzel güzel tarlalarda boy gösterdiği bir mevsimde, tarlanın birine bir inekle, bir de Egeli girmiş. Bahçıvan görünce ağasına seslenmiş "Ağam tarlada bir inekle bir de Egeli var ne yapayım " diye, Ağası da demiş ki " Egeliyi tarladan çıkart, inek kalsın" demiş. Ağa korkmuş herhalde Egeli otların hepsini kazıp götürecek diye. Bence biraz doğruluk payı var bu işte. Hikayemizi güzel bir sözle bağlayalım ne dersiniz.?

Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister.
Önemli olan gülü dikeniyle,
Geceyi gizemiyle,
Dostu tüm dertleriyle sevebilmektir.
                                                           Şems-i Tebrizi





4 Şubat 2015 Çarşamba

Barbunya Pilaki
















Barbunya Pilaki
Malzemeler:
Yarım kg barbunya
1 adet soğan
1 adet sarı havuç
1 adet patates
1 adet kırmızı kapya biber
1 yemek kaşığı salça
Domates püresi
Tuz, zeytinyağ

Bugün zeytinyağlı bir yemek yapalım. Hem sıcak, hem soğuk tüketilen bir yemek olsun. Adı da zeytinyağlı barbunya olsun. Hani yazın hazırlayıpda derin dondurucuya atmıştık ya,pişirelim artık.

İlk önce barbunyaları haşlayalım, siyah suyu çıksın biraz. Tencereye yağı koyalım, yemeklik doğranmış soğanı zeytinyağ ile soteleyelim. İçine salça ekleyelim ve sırasıyla barbunyaları, küp küp doğranmış patatesleri, dış kabuklarını temizleyip küçük küçük kestiğimiz havuçları ve domates püresini tencereye koyalım. Üstüne tuz ekleyip, sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirelim.Yumuşayan sebzelerin üzerine sıcak su ekleyip, suyunu çekinceye kadar pişirelim. Ben kış geldiğinde kullanmak için domatesleri yazın kavanozlarda konserve olarak yapıyorum, İnşallah önümüzdeki yaz yeniden yapmak nasip olur da, nasıl yaptığımı sizlerle paylaşırım. Domates yoksa sorun değil salçaylada olur.

Pişen yemeğimizi isterseniz sıcakken yanında güzel bir pilav eşliğinde ana yemek olarak veya soğukken soframızda bir meze olarak tüketebiliriz. Her ikisi de güzel bence.

Dediler ki;
Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur.
Dedim ki;
Gönüle giren, gözden ırak olsa ne olur?..
                                             Hz.Mevlana


3 Şubat 2015 Salı

Sade Kek
















Sade Kek

Malzemeler:
3 adet yumurta ( oda ısısında )
1,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt ( oda ısısında )
2.5 - 3 su bardağı un
1 paket k.tozu
1 paket vanilya

Kekimize önce yumurtaları çırparak başlayalım. Şeker ilave edip mikserle iyice çırpalım. Sonra içine sıvı malzemeleri ekleyelim ve çırpmaya devam edelim. Unu kontrollü bir şekilde ekleyelim, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyip kek hamurunu hazırlayalım. Yağlanmış kek kalıbına döküp 175 derece ısıtılmış fırında pişirelim. 

Soğuyunca kalıbından çıkaralım ve servis tabağına alalım. 

Dışarıda hava buz gibiyse ve hatta yağmur yağıyorsa, ama benim elimde sıcacık çay ve bir dilim kek ile penceremin önünde oturup dışarıyı seyrediyorsam değmeyin keyfime....

Ey insan !....
Kaf dağı kadar yüksek olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma !....
Herşeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün.
                                                                                      Şems-i Tebrizi












2 Şubat 2015 Pazartesi

Lahana Kapama
















Lahana Kapama

Malzemeler:
1 adet orta boy lahana
250 gr dana kıyma veya kavrulmuş et
1 su bardağı pirinç
1 adet soğan
2 yemek kaşığı salça
Maydanoz
Tuz, karabiber, kimyon, kuru nane, reyhan
Zeytinyağ















Yemeğimize önce lahanaları haşlayarak başlayalım. Haşlanan lahanaların kalın saplı kısımlarını ayırıp tencerenin dibine dizelim. Neden böyle yapıyoruz derseniz, lahana pişerken tencerenin dibine yapışmasın diye  en altına bir sıra diziyoruz. Lahananın yapraklarını tencerenin kenarlarından dışına sarkacak şekilde tencerenin içine sıralıyoruz.
Bu arada içini hazırlayalım. Tencereye zeytinyağ koyalım ve yemeklik doğradığımız soğanları ve salçayı ekleyip soteleyelim. Kıymayı da katıp kavuralım. Pirinçleri ekleyip biraz daha kavuralım. Üstüne maydanoz, tuz ve baharatları ekleyip karıştıralım. Üzerini geçecek kadar sıcak su koyup iç pilav gibi pişirelim.
İç harcımızın yarısını lahanaların üstüne dökelim ve kaşıkla düzeltelim. Kalan lahanalardan bir sıra daha dizelim ve kalan iç harcı tekrar lahanaların üstüne dökelim ve kaşıkla düzeltelim. En son kalan lahanalarla üstünü kaplayalım ve dışa sarkan lahana yapraklarını içe doğru kapatalım. Bir bıçak yardımıyla delikler açalım ki, pişerken su içine girebilsin ve daha güzel pişsin. Sıcak suyla salçalı su hazırlayıp kapamanın üzerine dökelim. Kapağını kapatıp orta harlı ateşte suyunu çekene kadar pişirelim. Ben kavrulmuş etle yaptım ve sonuç mükemmeldi. Biraz tembel işi gibi görünsede klasik lahana sarmasından sıkılanlar için güzel bir alternatif.

1 Şubat 2015 Pazar

Pazar Pizzası
















Bugün günlerden pazar. Ailecek hep beraber kahvaltı günü. Kahvaltıya güzel bir şeyler hazırlamak gerek. Çünkü kahvaltıda uzun uzun oturacağız, kahvaltının tadını çıkaracağız.Hem güzel hem pratik tariflere devam edelim. Dışarıda günlerdir süren lodos fırtınası var. Ve lodos beni de vurdu tabi. Kaç gündür migren ağrısı çekiyorum. Ama yine de güzel bir kahvaltı hazırlamak lazım. Bu pizzanın adını pazar pizzası diyorum. Hem evde bayatlayan ekmekleri değerlendirmek adına, hem de pratik olması açısından pazar kahvaltılarını süsleyen bir tarif. Hadi yapalım ve soframızı çeşitlendirelim.

Malzemeler:
Evde ne çeşit ekmek varsa
Sucuk, sosis, kaşar peyniri 
domates,yeşil biber de olsa güzel olur
Ekmeklerin üzerini sürecek kadar sıvı yağ
Malzemeleri tamamen size bırakıyorum, evinizde ne varsa

Fırın kabını yağlayıp ekmekleri üzerine sıralayalım ve ekmekleri fırçayla yağlayalım. Ekmeklerin üstüne sucuk, sosis ne varsa dilimleyip yayalım. Aralarına domates, biber koyalım ve en üstüne rendelenmiş kaşar peyniri döşeyelim ve orta hararetli fırında kaşarlar eriyinceye kadar pişirelim. Ekmeklerin kıtır kıtır değil de biraz yumuşak olmasını istiyorsanız, yağ sürerken birazda sütle ıslatabilirsiniz. Bir yandan çayımız demlenirken, bir yandan pizzamızı pişirelim ve sevdiklerimizle güzel bir kahvaltı edelim.

Şimdiden afiyet olsun efendim.

" İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar " diye niye küçümserler ki;
Kalp pek mi büyük incirden?
Bakın bakalım insan neler çekiyor,
İncir çekirdeği kadar kalbe düşenden...
                                                             Hz. Mevlana