Açma

AÇMA

Malzemeler:
2 yumurta (beyazı içine,sarısı dışına)
2 su bardağı ılık süt
1 su bardağı sıvıyağ
Yarım su bardağı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket yaşmaya
Aldığı kadar un ( 6-7 su bardağı kadar )
Susam,margarin

Arkadaşlar bugün sizlerle paylaşacağım tarifle birden çok hamur işi yapıp, misafirlerinize sürprizler yapabilirsiniz. Bu hamurla açmalar, poğaçalar. mini pizzalar, tahinli veya haşhaşlı çörekler hazırlayabilirsiniz. Hadi önce hamurumuzu yoğuralım.

Sütü ılık hale getirip, içine bir tatlı kaşığı şeker ve mayayı katıp karıştıralım, bir kenara alalım, mayalanmasını bekleyelim. Üstü köpük köpük olunca mayalanmış demektir. Hamur yoğuracağımız kabın içine yumurta aklarını, sütü, yağı, şekeri ve tuzu katıp elimizle güzelce karıştıralım. Unu yavaş ekleyerek yoğurmaya başlayalım, elimize yapışmayan bir hamur oluncaya kadar un ekleyelim ve güzelce yoğuralım. Üstünü streç filmle kapatıp, ılık bir yerde mayalanmaya bırakalım.

Hamur iki katına ulaşıncaya kadar mayalandıralım. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparıp, elimizle küçük pasta tabağı büyüklüğünde açalım, yukarıda resimde gördüğünüz gibi yağ sürelim ve rulo yapalım. Daha sonra ruloyu kendi etrafında döndürerek burmaya başlayalım ve iki ucunu birleştirerek yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizelim.Bu şekilde bütün hamuru bitirelim. Üstlerine yumurta sarısı sürerek, susamlarını ekelim. 

Ben hamurun yarısından açma yaptım, diğer yarısından da oğlanların genel isteği üzerine peynirli poğaça yaptım. Pişerken inanın o kadar güzel kokuyorlardı ki anlatamam. 

Bu gördüğünüz bir tepsi açma ve poğaça dün akşam pişmişti. Pişmişti diyorum, bugün akşam işten eve geldiğimde bir tanecik yiyivereyim dedim, meğer benim pasta canavarlarım bitirmişler. 

Afiyet bal olsun benim canlarıma. 

Siz de çocuklarınıza ev yapımı açmalar, poğaçalar yapın hanımlar. Hem bereketli, hem daha sağlıklı. 

Kandil Simidi

Kandil Simidi

Malzemeler:
200 gr margarin veya tereyağ
Yarım çay bardağı sıvıyağ
2 yumurta ( sarısı içine, beyazı dışına )
3 yemek kaşığı yoğurt
2 yemek kaşığı üzüm sirkesi
2 yemek kaşığı toz şeker
2 çay kaşığı tuz 
2 tatlı kaşığı mahlep
1 paket kabartma tozu
Susam
4- 5 bardak un

Margarini veya tereyağını eritip, ılımaya bırakalım. İçine yumurta sarılarını, sıvıyağı ,yoğurdu, sirkeyi, toz şekeri, tuzu ve mahlepi ekleyip hepsini iyice karıştıralım. Unu ve kabartma tozunu ekleyelim. Unu yavaş yavaş ekleyelim, elimize yapışmayan tok bir hamur olana kadar un katalım. Hamuru 15 -20 dk dinlendirelim. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elimizle uzunlamasına açalım, iki ucunu birleştirip, önce yumurta beyazına, sonra susama batırıp, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pembeleşinceye kadar pişirelim.

Biliyorsunuz bugün çok güzel bir gün. Varlığıyla bütün kainatı şereflendiren Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in doğum gecesi. Allahım bizleri onun şefaatine layık olmayı ve onun sancağı altında cennetine kabul etmeyi nasip eder inşallah. 

Ben de bugünün anısına sizler için kendimce kandil simidi yaptım. Umarım beğenirsiniz. 

Koza Mantısı

Koza Mantısı

Malzemeler:
3 adet yufka
150 gr kıyma
1 adet soğan
2 adet yeşil biber
2 adet domates
1 kase sarımsaklı yoğurt
Tuz, karabiber
1 yemek kaşığı salça 
Zeytinyağ
Bir tutam maydanoz

Bazı yemekler basittir, ama tadı da , görünüşü de güzeldir. Bu yemeklerden biri de koza mantısı. Yapımı her ne kadar zor gibi görünse de, toplam bir saat içinde hazırlayabilirsiniz. Hadi yapalım

Yufkaları üst üste koyup önce ikiye ,sonra dörde kesin. Sigara böreği keser gibi üçgenler kesin, yufkaları sekize bölebilirsiniz veya daha küçük kesebilirsiniz. Sonra bu yufkaları bir bibet yardımıyla saralım, uçları açılmasın diye suya batıralım. Yufkaların hepsini bu şekilde yapıp hazırlayalım. Tavaya zeytinyağı koyalım, kızınca yufkaları kızartalım, kağıt havlu serilmiş bir tabağa alalım, fazla yağını alsın.

Şimdi kıymalı harcımızı yapalım. Tavaya zeytinyağı koyalım, kızınca yemeklik doğranmış soğanı katalım, pembeleşinceye kadar kavuralım. Soğanlar pembeleşince kıymayı ekleyelim, tuzunu, salçasını ekleyelim, kıymayı da kavuralım, içine doğranmış biberleri ve domatesleri atalım hepsini iyice pişirelim, karabiberini katıp ocaktan alalım.

Yufkaları sunum tabağına alalım, önce sarımsaklı yoğurdu üstüne dökelim, sonra kıymalı harcı dökelim, maydanoz yapraklarıyla süsleyip servis edelim.

Zebra Kek

Zebra Kek

Malzemeler:
4 adet yumurta
2 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
2.5 - 3 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 yemek kaşığı kakao

Sizinle güzel bir kek yapalım mı ?

Kek hamurunu hazırlayacağımız kabın içine yumurtaları kıralım, mikserle iyice çırpalım. Sonra şekeri ilave edelim, ikisini iyice çırpalım ve sıvı malzemeleri yani yağ ile sütü katalım, hepsini iyice karıştıralım.Un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyelim. Un kıvamını kendiniz ayarlayabilirsiniz, normal kek kıvamında akışkan bir hamur olmalı.

Şimdi ikinci aşamaya geçelim. Hamurun yarısını ayırıp kakao ekleyip, kakaoyu hamura iyice yedirelim.

Yuvarlak borcam veya yuvarlak bir fırın tepsisini yağlayalım. Tepsinin tam ortasından başlayarak yarım kepçe sade kek hamurunu dökün, onun üstüne yarım kepçe kakaolu hamurdan dökün. Bu sırayı takip ederek hamuru bitirin. Hamur üstten döküldükçe tepsinin yanlarına doğru genişleyecek ve çizgi çizgi yayılacaktır. Hamurun üstünü kürdanla yukarıda görüldüğü gibi şekiller vererek 175 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 45 - 50 dk pişirin. Pişip pişmediğini kürdan testiyle anlayabilirsiniz.

Kekinizi kestiğinizde çok hoş bir görüntü karşılayacak sizleri. İsterseniz üzerine çikolata sosu döküp kekinizi nefis bir pastaya dönüştürebilirsiniz. Mutfakta yaratıcılık bitmez hanımlar, yeter ki yapmak isteyelim.

Pilavlı Tas Kebabı

Pilavlı Tas Kebabı

Malzemeler:
Yarım kg kuşbaşı dana eti
1 büyük boy soğan
2 adet biber
2 adet domates
Yarım çay bardağı zeytinyağ
Tuz, karabiber
2 su bardağı pirinç

Bugün sizlerle hem pilav, hem tas kebabının ikisinin birarada olduğu nefis bir yemek paylaşmak istiyorum. Bu yemek bana göre bir şölen. Yemekten çok keyif alıyorum. Yanında güzel bir salata ile nefis bir akşam yemeği.

İlk önce pirincin üstüne bir tatlı kaşığı tuz ekelim ve kaynar su ile ıslatalım. En az yarım saat ıslansın.

Kebabı hazırlamak için tencereye yağı koyalım, kızınca içine etleri atalım ve kokusu gidinceye kadar kavuralım. Soğanları ve biberi yemeklik doğrayıp etlerle birlikte pişirelim. Daha sonra domatesleri küp küp doğrayıp etlerin içine atalım. Tuzunu, karabiberini ekleyip, domatesler yumuşayıncaya kadar kavuralım. Tencereye iki su bardağı su ekleyip, etler yumuşayıncaya kadar pişirelim. Bu aşamada düdüklü tencereden faydalanabilirsiniz.

Pişen etlerin suyunu süzüp küçük bir kabın içine alalım ve pilavı pişireceğimiz tencerenin ortasına etlerle birlikte ters kapatalım. Pirinçleri iyice yıkayıp, yukarıda görüldüğü gibi ortadaki tasın etrafına yayalım. Etin suyunu da pirinçlerin üzerine eşit şeklide döküp , tencerenin kapağını kapatalım ve pirinçler suyunu çekinceye kadar pişirelim.

Servis ederken tası pilavların şeklini bozmamaya gayret ederek çıkaralım ve servis edelim.

Bazlama

Küçük Küçük Bazlamalar:

Malzemeler:
5 su bardağı un
1 yemek kaşığı kuru maya
1 tatlı kaşığı tuz
Sıcağa yakın ılık su

Merhaba arkadaşlar. Birkaç günden beri bloğumu ihmal ettim biliyorum. Biriken o kadar çok tarif var aslında, ama gündelik yaşamda o kadar çok yoğunum ki bazen dinleneyim derken uyuyup kalıyorum. Hadi yarın yazarım diyorum, yine aynı şey oluyor. Neyse sıcacık bir bazlama tarifiyle kendimi affettiririm inşallah. 

Bugün sabah kahvaltısında yaptım bu şirin ekmekleri. Biliyorsunuz benim için haftasonu kahvaltıları çok önemlidir. Tüm ailenin tam kadro evde olması muhteşem bir şey. 

Sabahleyin çocuklar kalkmadan önce hamurunu yoğurdum. Nasıl mı ? 

Hamur yoğuracağımız kabın içine unu koyalım. Tuzunu ve mayayı katalım. Suyunu yavaş yavaş vererek hamuru yoğuralım. Çok sert bir hamur olmayacak, hafif ele yapışacak. Daha sonra üstünü kapatıp, ılık bir yerde hamur iki katına ulaşıncaya kadar mayalanmasını bekleyelim.  

Mayalanan hamuru istediğiniz istediğiniz oranda kesin, unlanmış tezgahta elinizle yassıltarak, bazlamaları pişmeye hazır hale getirin. Bu ölçüyle iki tane büyük, dört- beş tane küçük bazlama yapabilirsiniz. Ben beş kişi olduğumuz için, beş tane yaptım.Keşke daha fazla yapsaymışım, oğlanlara yetmedi.Teflon tavayı ocağa koyalım tava kızınca, tavanın altını çok açmadan bazlamaları önlü arkalı  pişirelim. Bazlamalar mükemmel olacak inanın. İsterseniz arasına tereyağ ve bal sürün, isterseniz domates, peynir kıstırın, isterseniz sade yiyin. Yeter ki sofranızda sıcacık çayınız ve sevdikleriniz olsun.  

Ekşili Tavuk

Ekşili Tavuk

Malzemeler:
1 tane tavuk
1 adet limon
7-8 diş dövülmüş sarımsak
3 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı salça
1 çay bardağı zeytinyağ
4-5 su bardağı tavuk suyu
Tuz, karabiber

Bugün sizlerle tam bir şifa deposu olan ekşili tavuk yemeğini paylaşmak istiyorum. Önümüzden gelen kış malum,kış hastalıkları kapımızda. Vücudumuzun dirençli olması lazım. Onun için bu vereceğim tarifi denemenizi tavsiye ederim. 

Öncelikle tavuğumuzu güzelce temizleyelim ve tuzunu atarak etleri iyice yumuşayıncaya kadar haşlayalım. İster düdüklüde, ister normal tencerede siz nasıl isterseniz. Soğuyunca etlerini kemiklerinden ayıklayıp, etlerini didikleyelim. Öte yandan sosunu hazırlayalım.

Tencereye yağı koyalım, yağ kızınca içine etleri atıp biraz kavuralım. Kavrulunca etleri tavadan alalaım. Aynı yağın içine unu ekleyelim, un kokusu gidinceye kadar iyice kavuralım. Salçayı da ekleyip ikisini kavuralım. Tavuğun suyundan kepçe ile azar azar kavurduğumuz salçayla unun içine dökelim, karıştırarak topaklanmasını önleyelim. Tavuk suyunun kalanını katıp, sürekli karıştırarak kaynatalım. Kaynayınca içine tavuk etlerini, sarımsağı, karabiberi ve limon suyunu katalım. Tuzunu kendiniz ayarlayın artık, çünkü tavuk suyuda tuzlu olacaktır. Hepsini ağır ateşte 10-15 dk kadar pişirin. Tencerenin kapağını kapatın, demlenmeye bırakın. Demlenirken tavuk ekşisini ve sarımsağını iyice alacaktır.

Deneyenlere şimdiden afiyet olsun efendim. Beğeneceğinizi umarım. Yorumlarınız bekliyorum.

Milföy Şelalesi

Milföy Şelalesi

Malzemeler:
10 adet milföy
1 litre süt
1 su bardağı şeker
3 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı mısır nişastası
1 paket vanilya

1 paket krema
3 yemek kaşığı nutella
veya hazır çikolata sosu

Çikolata mutluluk hormonu salgılarmış. Çikolata yemek insanları mutluluk verirmiş. Bunun doğruluk derecesini bilmiyorum ama, ben çikolatalı tatları çok seviyorum. Bugün yine çok hafif bir tatlı yaptım ve sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle milföyleri buzluktan çıkartıp, yumuşamasını sağlayalım. Milföyleri isterseniz ikiye, isterseniz dörde bölerek kesin ve tepsiye yerleştirin.Fazla kabarmaması için üstlerinden çatalla delikler açıp, paketin üstünde tarif ettiği şekilde pişirelim.

Bu arada muhallebiyi hazırlayalım. Sütle beraber diğer malzemeleri tencereye alıp, karıştıra karıştıra göz göz oluncaya kadar pişirelim. Muhallebi hazır olunca soğumaya bırakalım. 

Çikolata sosu içinde kremayı bir kaba boşaltıp, ocağa koyalım. Kaynama noktasına gelince içine nutellayı ekleyip karıştıralım ve ocaktan alalım.

Bütün malzemeler soğuyunca üstte görüldüğü gibi aralarına muhallebi sürerek katlar yapalım ve üzerine çikolata sos dökerek servis edelim.

Muğla'da Hortum

Merhaba arkadaşlar.
Biraz gecikmiş bir yazı olacak ama, dünden beri elim yazmaya bir türlü değmedi. Dün sabah kalktığımda, sabah haberlerinde Muğla'da hortum ağaçları filan devirdi deyince, Allah biliyor ya kıyı kesimlerde sandım. Bir de duydum ki bizim Düğerek'te olmuş. Televizyonda görünce inanamadım. Hemen eşimi kaldırdım ve doğru Düğerek' e gittik.  Aman Allahım gözlerime inanamadım. Bu nasıl bir felaketti. 30 saniye sürdü dedi yaşayanlar. Ya daha fazla devam etse ne olurdu bilmiyorum artık.  Elektirik direklerini kökünden sökmüş, koca ağaçları kökünden sökmüş devirmiş, çatıları, bahçeleri uçurmuş, arabaları talan etmiş. Mezarlık harap olmuştu. Sökülen ağaçlar mezarların üstüne devrilmişti. Herkes üzgün, herkes telaş içindeydi. Şükür ki can kaybı yoktu. Allahım senin varlığından şüphe edenler, şu ağaçların köklerine baksında, hangi bir güçle 30 saniye gibi kısa bir sürede böyle köklerini söküp atacaklar düşünsünler.

Karanfilli Muğla Kurabiyesi

Karanfilli Muğla Kurabiyesi

Malzemeler:
3 adet yumurta ( birinin sarısı üstüne )
2 su bardağı şeker
1.5 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı zeytinyağ
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
1 tatlı kaşığı karanfil ( havanda iyice dövülüp, un gibi olacak )
6-7 su bardağı un
2 paket kabartma tozu

Yoğurma kabının içine önce yumurtaları kıralım. Şekeri ve yoğurdu ekleyip kaşıkla iyice çırpalım, krema gibi olsun. Daha sonra yağını ekleyelim ve hepsini iyice karıştıralım. Sıvı malzemeler karışınca içine ununu ve kabartma tozunu ekleyelim. Unu azar azar ekleyerek yoğurmaya başlayalım. Hamurumuz kıvam almaya başlayınca içine dövülmüş karanfili ekleyelim ve karanfili hamura iyice yedirelim. Hamurumuz diğer kurabiye hamurları gibi  tok bir hamur olmayacak, elimize yapışan bir hamur olacak. Yani ne kek kıvamında, ne de katı. Tepsiyi yağlayalım ve elimizi yağlayarak hamurdan mandalina büyüklüğünde hamurlar koparıp, ister yuvarlak, ister spiral, isterseniz saç örgüsü şeklinde şekiller vererek tepsiye dizelim. Üstüne yumurta sarısı sürüp, önceden ısıtılmış 180 derece fırında üstü kızarıncaya kadar pişirelim.

Bu kurabiye mübadeleden önce Muğla'da yaşayan Rumlara ait bir kurabiye tarifiymiş. Ben de bazı büyüklerimizden duymuştum ve duyunca hoşuma gitmişti. Aslında eski Muğla yemeklerini öğrenmeyi ve yapmayı çok istiyorum ama, onları bize aktarabilecek kişiler var mı bilmiyorum. Ben çocukluğumda bana anlatılan veya çocukken yediğim bazı yemekleri hatırlayabildiğimce yapmaya çalışıyorum.  Bu kurabiyede onlardan biri. Pişerken evinize mis gibi bir karanfil kokusu saracak inanın. Siz de değişik birşeyler yapmak istiyorsanız, deneyin derim. Elinizde bir bardak çay, mutfağınızda mis kokulu kurabiyeler eksik olmasın.  

Ballı- Biberiyeli Tavuk Kanatları

Ballı- Biberiyeli Tavuk Kanatları

Malzemeler:
1 kg tavuk kanadı
1 adet soğan ( ince rendelenmiş )
1 büyük diş sarımsak
1 tutam biberiye ( ince ince kıyılmış )
1 tutam kuru kekik
1 yemek kaşığı salça
1 yemek kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı karabiber
1/2 tatlı kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı bal
1/2 çay bardağı zeytinyağ
Tuz

Merhaba arkadaşlarım. Bugün sizlerle çok leziz bir tavuk yemeği paylaşacağım. Malzemeleri evimizde bulunabilen malzemelerden. Öyle çok olduğuna bakmayın, gözünüz korkmasın. Hadi yapalım.

Tavuk kanatlarını güzelce yıkayalım. Büyükçe bir kabın içine koyalım. Yukarıda saydığım malzemelerin hepsini tavukların üzerine boca ediyoruz. Malzemelerin hepsini elimizle güzelce karıştırıyoruz ve kabın ağzını kapatıp marine etmeye başlıyoruz. Ben derim ki bir gün sosun içinde kalınca çok güzel olur, ama sizin vaktiniz yoksa en az 5- 6 saat sosla birlikte marine olsun. Tavukla bal ne alâkâ demeyin. Bal içinde fark edilmeyecek bile ve nar gibi kızarmasına yardım edecek. Sosla birlikte bekleyen tavuğu fırın kabına koyup üstünü alüminyum folyo ile kapatıyoruz. 250 derece ısınmış fırında yarım saat pişiriyoruz. Sonra folyoyu alıp tavukların üstü kızarıncaya kadar 10- 15 dk kadar daha pişirip, fırını kapatıyoruz.

İşte bu kadar basit. Nefis ağızda eriyen tavuk kanatları hazır. Yanına güzel bir pilav ve salata ile akşam yemeğiniz hazır. Deneyin beğeneceksiniz canlarım. Mutfağınızda değişik tatlara yer verin. Yüzünüzden gülücük, sofranızdan bereket eksik olmasın.

Mevsimlerden Sonbahar

Sonbahar

Ben sonbaharı çok severim. Sonbahar benim ayımdır. Hazanım, hüzünüm, gözyaşım, yağmurum, gönül yorgunluğum, serinliğim, yaprak dökümüm, ayrılıklarımdır.

Beni anlatır sonbahar, benim gibi arada kalmıştır. Yorgundur, olgundur, hüzünlüdür, sessizdir, gözü hep yaşlıdır. Benim umutlarımın yaprakları teker teker düşerken gönlümden, onunda yaprakları düşer birer birer. Her ne kadar ayaklar altında ezilse de yapraklarımız, gövdemiz dimdiktir. Gelen kışa, esen rüzgara, yağan yağmura, kara karşı dimdik.

Ve bu fotoğraflar güzel Muğla'mın sonbaharından sadece birkaç görüntü .Ömrümün tamamının geçtiği bu şehirin sonbaharı da muhteşem.

EN SEVDİĞİM MEVSİME GELDİK;
YAPRAKLAR SARARACAK,
GÖKGÜRÜLTÜLÜ YAĞMURLAR YAĞACAK.
SONBAHAR , HÜZÜNDÜR;
HÜZÜN İSE BEN DEMEKTİR.....


                     Özdemir Asaf

Basit Yaş Pasta

Basit Yaş Pasta

Malzemeler:
3 adet yumurta
3 fincan şeker
3 fincan un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 paket dr oetker çikolatalı cremole
1 paket dr oetker tatlı sos

Sevgili arkadaşlarım, bloğumu sessiz sessiz takip eden takipcilerim, canlarım bugün bloğum 1 yaşına girdi. İlk başlarda çok tereddüt ederek, çekinerek başladığım blog dünyasında henüz yeniyim ama, zamanla daha iyi olacağım inşallah. Bu arada bana bu bloğu açan ilk göz ağrım,canım oğlum Mehmet'e çok teşekkür ederim.Sizleri daha afilli bir pastayla karşılamak isterdim ama, çok kısa bir zaman önce büyük bir acı yaşadım biliyorsunuz. İnanın çok sevdiğim mutfak işleri bile bana acı veriyor artık. Çünkü ne pişirsem aklıma hemen babam geliyor, sanki hiç bizi bırakıp gitmemiş gibi, hemen bir parça da ona ayırmak istiyorum. Sonradan kafama dank ediyor, onun yokluğu. Neyse hadi pastamıza geçelim artık.

Bu pastanın keki benim en sevdiğim keklerden biridir. Süngerimsi, hafif bir kek. Klasik bir kek. Önce yumurtaları iyice çırpalım. İçine şekeri ekleyip beş dakika kadar mikserle çırpalım ve içine elenmiş un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip karıştıralım. Kek hamurumuzu yağlanmış kek kalıbına döküp önceden ısıtılmış 175 derece fırında yaklaşık 20-25 dk pişirelim.

Kekimiz soğurken bir yandan sosunu hazırlayalım. Siz istediğiniz pasta kremasından hazırlayabilirsiniz. Ben cremole hazırladım. Üst sosu için dr oetker' in tatlı sosunu kullandım. Kek soğuduktan sonra ortadan ikiye kesip cremoleyi sürdüm, üstüne diğer yarısını kapattım ve çikolatalı tatlı sosu en üstünden döktüm, hindistan cevizi ile süsledim.

Bugün taziyeye gelen misafirlerim vardı, onlara da ikram ettim. Kekin ne olduğunu merak ettiler. Bisküviyle, kek karışımı birşey olmuş dediler, çok beğendiler. Bakalım siz de beğenecekmisiniz ?

Bu arada şu an itibariyle 10078 kez görüntülenmiş bloğum. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum....

BABAM

BABAM

Artık sana bir şey demiyorum babam. Diyemiyorum. Sen çocuk ruhlu, yufka yürekli, biraz huysuz, biraz aksi, almayı değil vermeyi seven, evini herkese açan, sofrasında herkesi ağırlayan, ekmeğini emeğinden kazanan, aç sa bile tokum diyen, kimsenin lafına sözüne karışmayan, kızlarına kıyamayan, torunlarına doyamayan, benim dağım, dayanağım, bizi bırakıp nereye gittin böyle.

Hayatı çok ağır yaşadın babam, ama bize hep şaka yaptın. Ellerimizle götürdüğümüz hastaneden, böyle çıkarıp gelmek istemezdim seni. Bizi içeriye almadıkları o kapının ardından sen canınla uğraşırken, biz hep bir ümit senin yaşamanı diledik. Sen gittiğin yerlerde yatamazdın babam, hep evini isterdin. Oralarda da yatamaz, evini ister dedim ama olmadı. Çıkmadın oralardan, çıkamadın. Bu sefer ki şakan bana çok ağır geldi babam. 

Hakkını helal et canım babam...........

Kahvaltı Pizzası

Pazar Pizzası

Malzemeler:
Evdeki bayat ekmekler
Sucuk, sosis
Domates, biber
Yumurta
Tuz karabiber
Peynir , kaşar peyniri  

Evdeki bayat ekmekleri değerlendirmek adına bu pizzaları yaptım. Mutfakta israf iyi bir şey değil. Dolapta kalan peynirler, unutulan sucuklar, sosislerle güzel bir kahvaltılık hazırlayabiliriz.  Tarifini anlatmama gerek var mı bilmiyorum. Alttaki resimde görülüyor sanırım. Evinizde ne varsa küçük küçük doğrayıp, içine yumurta kırın ve tuzunu karabiberini ekleyin. Ekmek dilimlerini yağlayıp hazırladınız harçtan dilimlerin üzerine yerleştirin. İçinde illa sucuk, sosis olması gerekmiyor, sadece peynirli de çok güzel oluyor. Ekmek dilimlerini tepsiye yerleştirip, önceden ısıtılmış fırında peynirler eriyinceye kadar pişirin. Bu arada çayınızı demlemeyi unutmayın. Demlenmiş sıcacık bir çay ve pizzalarınızla  güzel bir kahvaltı edin.                                             

Tembel Kebabı

Tembel Kebabı

Malzemeler:
4-5 adet orta boy patates
250 gr kıyma
1 adet soğan
2-3 diş sarımsak
Yoğurt
Kızartmak için sıvıyağ

Hani bazen canınız yemek yapmak istemez, işten çıkınca elli yere uğramışsındır, bacakların isyan ediyordur, kollarında derman kalmamıştır, yorgunsundur, kafanda bir sürü tilki dolaşıyordur. Ha birde öğlen arası eve gelmişsen akşam yemeği için plan yapmışsındır bu arada. Şunu yapıcam, bunu yapıcam diye. İnsan yemeği kafasında bitirdimi, o yemek olmuştur zaten. Amaaaa biraz önce dediğim gibi yorgunluktan eve canlı bir şekilde değil de, hayalet olarak girmişsen işler değişiyor. Bu yemekte hayalet hallerimin icatlarından biri işte.

Efendim anlatayım. Yine öyle depresyonlu günlerimin birinde eve geldim ve ben güya çökertme kebabı yapı ev halkına sürpriz yapacağım. Başladım patatesleri soymaya ve patatesleri rendeden geçirecekken bir de baktım ki, parmak parmak kesivermişim. Hadi olsun varsın dedim ve kızarttım. Etini jülyen jülyen doğrayıp ta güzelce pişireceğim ya, sıkı durun dondurucudan et yerine kıyma çıkartmışım. Herşey ters gidiyor sizin anlayacağınız. Kendime kızacağım ama kızamıyorum. Neden derseniz, doktorum sağolsun, kafam iyi onun sayesinde. Sakinim yani.  " Ölüm mü var bunun ucunda ya dedim " kendime. Kıymayı az bir yağla kavurdum, bir tane soğanıda yemeklik doğrayıp kıymayla güzelce pişirdim, tuzunu, karabiberini attım. Patateslerin üzerine sarımsaklı yoğurt döktüm, kavurduğum kıymayı da üstüne döktüm. Oldu bize çökertmenin uzaktan akrabası bir kebap. Ev halkına çaktırmadım yani. Geçenlerde televizyonda gördüm, denedim dedim.Tadını sorarsanız, güzeldi efendim. Ben adını tembel kebabı dedim. Siz de kendi icatlarınıza yeni isimler verebilirsiniz, keyifli oluyor.

Armutlu Kup

Armutlu Kup

Malzemeler:
4 adet orta boy armut
1/2 su bardağı şeker
1 çay kaşığı tarçın

Muhallebisi için:
1 litre süt
1 su bardağı şeker
2 yemek kaşığı mısır nişastası
3 yemek kaşığı un
1 paket vanilya
1 tutam tuz

1 adet kremşanti
1 su bardağı soğuk süt

Mevsim sonbahar. Yapraklar sararmaya başladı, yavaş yavaş kışa hazırlanıyor. Meyveler sebzelerde öyle. Yaz meyveleri yerini kış meyvelerine bırakıyor artık. Armut yazın en çok sevdiğimiz meyvelerdendir değil mi? Bugün ben meyveyle tatlıyı birleştirdim yine. Armutlu güzel bir kup yaptım, sizinle paylaşmak istedim.

İlkönce armutların kabuklarını soyalım ve rendeleyelim. Şekerle birlikte suyunu çekinceye kadar pişirelim.Ocaktan alınca içine tarçın atalım ve karıştıralım, soğumaya bırakalım.

Muhallebisi için, süt ve diğer malzemeleri soğukken çırpıcı ile karıştıralım. Karıştıra karıştıra pişirmeye başlayalım. Göz göz oluncaya kadar iyice pişirelim. Pişince içine vanilya atıp karıştıralım.

Soğuyan armutları kupların içine koyup alt tabanını oluşturalım. Armutların üstüne muhallebiyi pay edelim. Soğuduktan sonra buzdolabına koyalım iyice soğusun. Bu arada isterseniz kremşanti hazırlayıp, muhallebinin üstünü süsleyebilirsiniz veya kremşanti kullanmadan da servis edebilirsiniz. 

Üstte muhallebi, altta tarçınla armutun  nefis birleşimi. Meyveli muhallebiler bence çok faydalı. Hem hafif, hem leziz. Şerbetli tatlılar sevmeyenlere öneririm. Misafir sofralarınız için de hazırlayabileceğiniz, güzel bir tatlı olabilir. 

Kremşantili Pembiş Kurabiyeler

Pembiş Kurabiyeler

Malzemeler:
1 paket kremşanti
1 su bardağı ayçiçekyağı
2.5 - 3 su bardağı un

Kurabiyeler benim en çok sevdiğim hamurişlerindendir. Daha doğrusu hamurişlerini çok severim. Hele tatlı türünden olursa daha çok severim. Bugün size vereceğim tarif az malzemeli ve yine çok kolay ve çok leziz bir kurabiye tarifi. Un kurabiyesi  kıvamında, ağızda dağılan nefis bir tat.

Önce kabımıza bir paket kremşanti koyalım. Paketin içinde iki tane var ya, onun bir tanesini kullanıyoruz. Kremşantiye sıvıyağı ekliyoruz ve elimizle güzelce karıştırıyoruz. Unu azar azar ekleyerek yoğurmaya başlıyoruz. Elimize yapışmayan bir hamur kıvamına gelinceye kadar un ilave ediyoruz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elimizde yuvarlıyoruz, üzerinden hafifçe bastırarak yağlı kağıt serilmiş tepsiye sıralıyoruz. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dk pişiriyoruz. Sıcakken kurabiyelerimiz hala yumuşak oluyor, bu duruma aldanıp biraz daha pişirmeyin. Soğuyunca tam kıvamında oluyor.

Ben bugün kurabiye hamurunun içine azıcık kırmızı gıda boyası kattım. Pembiş pembiş oldular. Soğuyunca böğürtlen sos ile süsledim. Çok şeker oldular. Oğluşlarımdan da tam not aldım. 

Fırında Ekmek

Fırında Ekmek

Malzemeler:
8 su bardağı un
1 yemek kaşığı kuru maya
1 tatlı kaşığı tuz
2 çay kaşığı toz şeker
Ilık su

İtiraf etmeliyim ki şimdiye kadar böyle güzel bir ekmek yapmamıştım. Hem çok güzel oldu, hem çok güzel kabardı. Ekmek yapmak öyle gözümüzde korkuttuğumuz kadar zor bir şey değil aslında. Yapılması gereken tek şey güzel hamuru güzel yoğurmak ve mayalamak.

Önce mayayı ve şekeri bir bardak ılık suyun içine katıp karıştıralım, on dakika kadar bekleyelim. Unu ve tuzu karıştıralım, hamur yoğuracağımız kabın içine alalım. Mayayı katalım. Hamurumuzu ılık su ile yoğurmaya başlayalım. Çok sert olmayan, ele yapışan bir hamur elde edelim, iyice yoğuralım. Üstünü kapatalım, sıcak bir yerde mayalanmaya bırakalım. Hamur iki katına çıkınca, büyükçe bir tepsiyi yağlayalım ve hamuru içine elimizle yayalım. Yarım saat kadar tepsi mayası yapalım. 200 derece önceden ısıtılmış fırında 45- 50 dk kadar pişirelim. Ekmeğin dış kabuğu çok güzel pişmişti ve içi yumuşacıktı. 

Pazar kahvaltılarında ev halkına tazecik ekmek yapmak güzel bir sürpriz olabilir. Bir deneyin isterseniz.

Soslu Patates Kızartması

Soslu Patates Kızartması

Malzemeler:

3-4 adet orta boy patates

3 adet domates

2 diş sarımsak

Kızartmak için sıvıyağ

Patates her zaman mutfaklarımızın kurtarıcılarından olmuştur. Canımız yemek yapmak istemedi mi, yoksa vaktimiz mi olmadı, hooop hemen birkaç patates kızartıp yanına da makarna yaptık mı, hemen sofra hazır olur. Patates kızartmasının her türlüsü makbuldür değil mi ? Bir de kalorisi olmasa.

Bugün soslu yapalım dedim Yağ tercihini size bırakıyorum artık. İster zeytinyağ ile yapın, isterseniz başka bir sıvıyağ ile. Zeytinyağ fiyatlarının litresinin 20- 25 TL'den aşağı olmadığı bu dönemde zeytinyağ ile yapın demiyorum artık. 

Patatesleri kızartalım. Şeklini nasıl isterseniz. İster parmak şeklinde, ister yarım ay şeklinde, isterseniz yuvarlak, canınız nasıl isterse kızartın. Eğer kızartma yağınız tavada fazla kaldıysa,  kasenin içinde üç dört yemek kaşığı kalacak kadar ayırıp fazlasını bir kaseye alın. Domatesleri ve sarımsakları rendeleyin, tavada kalan yağın içine atın, tuzunu ekleyip domatesler eriyinceye kadar pişirin ve kızarttığınız patateslerin üzerine dökün. Patatesler sosunu çekinceye kadar bekleyin, ılıyınca servis edin.

Ben haftasonunda sabah kahvaltılarında çok seviyorum. Klasik zeytin, peynir kahvaltısından bıkanlara yardımcı olur diye düşünüyorum.

Kızılcık Marmelatı

Kızılcık Marmelatı

1 kg kızılcık meyvesi
5 su bardağı şeker
1 limon suyu
2 su bardağı su
1 tane çubuk tarçın
5-6 adet karanfil

Rabbimin bize verdiği sayısız nimetlerinden biri de kızılcık. Geçenlerde pazarda gördüm ve hemen aldım.Marmelatını yaptım. Nasıl mı?

Kızılcıkları iyice yıkayıp 2 su bardağı su ile kaynattım. İyice yumuşayınca süzgüden  geçirdim, çekirdekleri çıkıncaya kadar elimle bastırarak ezdim. Süzgünün altına çıkan posasını kaynattığımız suyla birlikte tencereye koydum, şekerini ekledim ve kaynatmaya başladım. Yaklaşık 45 dk sonra kıvam almaya başladı ve limon suyunu ekledim. Koyu kıvama gelince altını kapattım. Aroma vermesi için tarçın ve karanfil atıp tencerenin kapağını kapatıp soğumaya bıraktım. Soğuyunca temiz bir kavanoza boşalttım. Tadı bana göre çok hoş, ekşimsi tatlı. 

Kızılcığın Faydaları

• Vücut direncinde önemli bir etken olan kızılcık daha zinde olmanızı sağlayacaktır.
• Ağzınızda oluşan aft ve benzer yaralara iyi gelmektedir.
• Alerjilerinize de iyi gelebilir.
• Vücudunuzda oluşan mikroplar ile savaşma ve onları yok etmek için önemli bir meyvedir.
• Diyabet hastalarının suyunu içmesi yararlı olacaktır.
• Ünlü tıp bilimci İbni Sina yaraların iyileşmesin de kızılcığı kaynatarak hastalarının tedavisinde kullanmıştır. Çünkü kızılcığın kanı pıhtılaştırma özelliği vardır.
• Antioksidan özelliği ile kanserli hücrelerin büyümesini engeller.
• İshale de iyi geldiği bilinmektedir çünkü kızılcığın kabız yapma özelliği vardır.
• Böbrek taşlarınız için doğal bir ilaçtır.
• Üst solunum yolları enfeksiyonlarında kaynatılarak suyunun içilmesi sizi rahatlatır ve hastalığı daha çabuk atlatmanıza yardımcı olur.
• Meme kanserinde, kanserli hücrelerin yok edilmesinde yarar sağlar.
• Uykusuzluk probleminize de yardımcı olur.
• Kolesterol düzeyini olması gereken seviyeye çeker.
• Diş eti problemlerinizi ortaya çıkmadan engeller.
• Kadınların büyük problemlerin den biri olan menopozu önleme ve geciktirmede iyi bir etkendir.

Haşhaşlı Börek

Haşhaşlı Börek

Malzemeler:
500 gr haşhaş ezmesi
5 adet yufka
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 fincan toz şeker

Bugüne kadar haşhaşlı bir şey yapmamıştım. Bir deneyeyim dedim. Geçenlerde mahallemizin bakkalı haline gelen tanınmış bir markette haşhaş ezmesini görünce denemeye karar verdim. Paketin üstündeki tarifin aynısını yaptım. Sonuç ben çok beğendim, umarım siz de beğenirsiniz. Hadi yapalım...

Süt ile şekeri bir kabın içine iyice karıştırılır. Sıvıyağ ve haşhaş ezmesi de bu karışıma eklenir ve tahin kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Bu karışımdan 100 gr kadar yaptığımız böreklerin üzerine sürmek için ayrılır. Yufkaların üzerine karışımdan sürülerek dörde bölünür ve gül böreği sarar gibi bir ucundan başlanarak kıvrılır. Bu işlem bütün yufkalar bitinceye kadar uygulanır. Hazırlanan börekler yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir. Daha sonra ayırdığımız karışımdan bir fırça yardımıyla böreklerin üzerine sürülür. Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 30 dk kadar pişirilir.

Dışı çıtır çıtır, içi yumuşacık bir börek oldu. Özellikle sıcakken çok güzeldi. Haşhaşlı birşeyler yapmak için güzel bir börek.

Ben ve Aslanlarım

AİLEM

Fazla söz söylemeye gerek yok aslında. Benim mini ailem. Nefes alma sebeplerim. Yaşama sebeplerim. Dünüm, bugünüm, yarınlarım. Üzüntülerim, hasretlerim, sevinçlerim, hayallerim, umutlarım, gururlarım, herşeylerim. Bir somun ekmeğimi, bir tas çorbamı paylaştıklarım. Gün gelip omuzlarında ağlaştıklarım. Gün gelip avuttuklarım, gün gelip avunduklarım. Beni ben yapan varlıklarım. 

Mozaik Pasta ( Bol Çikolatalı )

Mozaik Pasta

1 su bardağı süt
2 paket bitter çikolata (160 gr)
2 yemek kaşığı kakao
1 kutu krema (100 ml)
50 gr tereyağ veya margarin
2 paket petibör bisküvi

Canım arkadaşlarım, sizlerle bugün yine çok eski tariflerden bir tarif vermek istiyorum. Bilmeyen yoktur sanırım. Herkesin ölçüsü, içine katılan malzemeleri farklılık gösterebilir ama sonuç herzaman güzeldir. Ben bol çikolatalı olanı seviyorum. Hadi yapalım.

Kremanın yarısını ayıralım, ayırdığımız kremayı daha sonra sos yaparken kullanacağız. 

Sütü ve margarini bir tencereye koyalım. Süt kaynayıp margarin eriyince, içine kakaoyu ve kremayı koyup karıştıralım. Tencerenin altını kapatalım. Çikolata paketinin birini ekleyip, çikolata tamamen eriyinceye kadar iyice karıştıralım.Hepsi iyice karışsın, ılımaya bırakalım.

Bisküvileri elimizle çok ufalamamak kaydıyla, üçe dörde bölerek çikolatalı karışımın içine atalım ve bir kaşık yardımıyla güzelce karıştıralım. Bu sırada içine isterseniz ceviz, fındık ufalayarak katabilirsiniz. İster baton kalıba, isterseniz yuvarlak bir kalıbın içine strech filmle kaplayıp, pastayı içine dökelim ve üstünü kapatarak buzdolabına soğuması için koyalım. Aceleniz varsa buzluk kısmına koyup üç dört saat bekletelim. Aceleniz yoksa buzdolabında bir gece bekletin. 

Şimdi de kremasını yapalım. Kremayı bir kaba alalım, ocağa koyalım. Kremayı kaynatmayacağız bunu dikkat edelim. Ilınınca içine bir paket çikolatayı parçalayarak ekleyelim ve iyice karıştıralım. Güzel bir sosunuz olacak inanın. Mozaik pastayı kalıbından çıkarıp servis tabağına alalım ve hazırladığımız sosu üzerine dökelim. Siz istediğiniz gibi süsleyin. Sonrada afiyetle yiyin efendim.

Amma da  uzun yazmışım . İnanın yapması bu kadar uzun değil. Gözünüz korkmasın yani. Ama yemesi çooook güzel.

Güveçte Kuru Fasulye

Güveçte Kuru Fasulye

Malzemeler:
2 su bardağı kuru fasulye
1 adet soğan
2 yemek kaşığı domates salçası
Zeytinyağ, tuz

Ben sebzelerin tazesini de, kurusunu da çok severim. Havalar bugünlerde yavaş yavaş serinlemeye başladıya, canım kuru fasulye istedi.Hemencecik akşamdan ıslattım. Kuru fasulyeyi pişirmesini bilmeyen yoktur sanırım. Ama belki yeni yeni yemek yapmaya başlayanlar okumak, öğrenmek isteyebilirler. Ben onlar için bir anlatayım isterseniz.

Kuru fasulyeyi akşamdan ıslatalım. Akşam pişireceksek sabahtan ıslatalım. Suyunu süzelim ve tencereye alalım. Fasulyelerin üstüne çıkacak kadar su ekleyelim ve ocağa koyalım. Tencerenin kapağını kapatıp dirilikleri gidinceye kadar haşlayalım. Haşlandıktan sonra süzgüye alıp süzelim.

Ben güveçte yaptım, siz istediğiniz bir tencerede pişirebilirsiniz. Tencereye zeytinyağ koyalım, kızınca içine yemeklik doğradığımız soğanı ekleyip soğanı güzelce kavuralım ve salçasını ekleyelim. Soğanla salça kavrulunca fasulyeleri ekleyelim, tuzunu atıp, birkaç kere salçayla fasulye harmanlanıncaya kadar çevirelim. Eğer severseniz bu esnada içine kuru biber atabilirsiniz. Fasulyelerin üstüne bir iki parmak geçecek kadar sıcak su ekleyip kaynamaya bırakalım. Suyla fasulye özleşince ocağı kapatabilirsiniz. Eğer güveçte yapacak olursanız, ocağın altını kapattıktan sonra da güvecin pişirmeye devam edeceğini hesap ederek pişirin derim ben.

Ve yanına kuru fasulyenin kadim dostu, olmazsa olmazı güzel bir pilav yakışır değil mi. Turşuda olsa güzel olurdu ama, henüz turşumuzu yapamadık. Ben de ufacık bir soğan kestim , güvecin ucundan görünüyor. :)

Pufidik Börek

Pufidik Börek

Malzemeler:
1 kg yufka
1 su bardağı süt
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
1 adet yumurta

İçi İçin:
İstediğiniz bir iç malzeme ( Peynir, patates veya kıymalı )

Bugün sizlerle çok güzel , çok kolay ve çok bereketli bir börek tarifi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle yufkalarımızı hazır edelim.

Sıvı malzemeleri, yani süt, yoğurt ve sıvıyağı bir kabın içinde iyice karıştıralım.

Yufkaları tek tek hazırlayacağız. Bunun için bir yufkayı tezgaha serelim. Hazırladığımız sıvıyı bir fırça yardımıyla yufkanın  her yerine sürelim. 

Karşılıklı kenarlarını kapatarak kare şekline getirelim. 

Yufkayı dörde bölelim.

Bir kg yufka 5 veya 6 tane oluyor. Böylece 20 veya 24 tane böreğimiz olacaktır.

Kestiğimiz karelerin ortalarına iç harcımızdan koyup, karşılıklı kenarlarını birleştirerek zarf şeklinde kapatalım ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye yerleştirelim.

Bütün yufkalar bitince kalan sıvı harcın içine bir adet yumurta kıralım ve çırpalım. Hazırladığımız böreklerin üzerine fırçayla sürelim. Vaktiniz varsa 2 saat kadar bekletelim ve önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirelim.

Puf puf kabaran börekleriniz olacaktır. 

İkram ettiklerinizden tam puan alacağınıza garanti veririm.

Köz Patlıcan Yoğurtlaması

Köz Patlıcan Yoğurtlaması

Malzemeler:
Közlemelik Patlıcan
Etli kırmızı biber
Süzme yoğurt
Sarımsak, tuz, ceviz

Her ne kadar sonbahara girmiş olsak ta, yazdan kalma sıcaklar yaşıyoruz. Canımız sıcak şeylerden çok, soğuk birşeyler yemek istiyor.  Biraz sonra vereceğim tarif aslında herkesin bildiği bir tarif ama ben yine de bir hatırlatmak istedim.

Patlıcanları ve biberleri közleyelim önce. İsterseniz fırında, isterseniz ızgarada, isterseniz teflon tavada közleyin. Hangisi size uygunsa. Közlemeler soğuduktan sonra kabuklarını soyalım ve patlıcanları ve biberlerin çekirdeklerini çıkartarak doğrayalım. Süzme yoğurdu su ile biraz açalım,içine dövülmüş sarımsak ve dövülmüş ceviz ilave edelim. Közlemelerle  yoğurdu karıştıralım. Servis tabağına alalım, üstünü cevizlerle süsleyerek servis edelim. İsterseniz maydanozlada süsleyebilirsiniz. Ama ben maydanoz yeme özürlü olduğum için süsleyemedim :)

Özellikle et yemeklerinin yanında çok güzel oluyor. Tavsiye ederim.

Çiçek Poğaça

Çiçek Poğaça

Malzemeler:
2 yumurta ( bir tanesinin sarısı üstüne )
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı ayçiçek yağı
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
4- 5 su bardağı un
Susam, çörekotu

İç Malzemesi:
Peynir, maydanoz

Havalar soğumaya başladı. İnsanın sıcacık çay içesi geliyor artık. Tabi çay da yalnız olmaz değil mi ? Sıcacık kekler, mis kokulu poğaçalar çaylarımıza eşlik etsin artık.

Bugün sizlerle kıyır kıyır bir poğaça tarifi paylaşmak istiyorum. 

İlk önce yumurtaların bir tanesinin sarısını ayıralım, bir kaba kıralım. İçine sıvı malzemeleri ve tuzu ekleyip karıştıralım. Sonra kabartma tozunu ekleyip, unu yavaş yavaş ekleyerek kulak memesi kıvamında bir hamur elde edelim. Yarım saat kadar dinlensin. 

Tepsiyi yağlı kağıt ile kaplayalım. Bir tanesi büyük olmak üzere hamuru onbir parçaya bölelim. Büyük parçanın içine iç malzemesini koyup elimizle yuvarlayalım ve tepsinin ortasına yerleştirelim. Diğer parçaları da elimizle açıp oval  şekilde açalım, iç malzemesini katıp elimizle yuvarlayalım ve ek yeri altta gelecek şekilde yerleştirelim. Bütün hamurlar bitince yumurta sarısını az bir yağla açıp poğaçaların üzerine sürelim. Ortadaki yuvarlak parçanın üstüne çörekotu, diğerlerinin üstlerine susam ekerek, önceden 175 derecede ısıttığımız fırında pişirelim.

Fırında pişirme süresi verirken şu kadar pişirin, bu kadar pişirin diyemiyorum. O kadar çok değişik fırınlar var ki. Bazısı çabuk pişiriyor, bazısı yavaş pişiriyor.Benim bundan önceki fırınım herşeyi taş çatlasa 20 dk pişirirdi. Daha fazla dursa yakardı. Sonunda kendini de yaktı. O da kurtuldu, bende kurtuldum. :)

Çikotop

ÇİKOTOP

Malzemeler:

1 kutu sıvı krema

2 paket bitter çikolata ( 160 gr )

2 paket hazır kakaolu kek veya  varsa evde artan keklerden

1 kaşık tereyağ

Hindistan cevizi

Merhaba arkadaşlar. Yine size çok pratik, çok tatlı bir tarif vermek istiyorum. Elimizin altında bulanabilecek malzemelerden yapabileceğimiz nefis bir atıştırmalık.

Geçenlerde kakaolu kek yapmıştım ve tepsinin yarısı yenmeden kalmıştı. Çöpe atmaya kıyamamıştım. Ben onları ufaladım ve buzluğa kaldırdım. Nasıl olsa değerlenir diye düşünmüştüm. İşte onlarla güzel çikotoplar yaptım. 

Tencereye yağı alalım eriyince içine sıvı kremayı koyalım ve krema kaynama noktasına gelince ocaktan alalım. İçine çikolatanın birini kırarak atalım, kremayla çikolata özleşinceye kadar karıştıralım. Kekleri elimizle ufalayıp, kremanın içine ekleyelim ve iyice karıştıralım. Bu sırada isterseniz içine ceviz, fındık veya kuru kayısı gibi şeyler katabilirsiniz. Hazırladığımız karışımından kopararak elimizde toplar yapalım.  Yaptığımız toplar soğuyuncaya kadar buzdolabına atalım. Öte yandan diğer kalan çikolatayı benmari usulü eritelim ve hazırladığımız çikotopları çikolataya batırıp servis tabağına alalım. Üstlerine hindistan cevizi ekip süsleyelim.

Ben dondurmayla yemek istiyorum. Nescafeyle de iyi gider diye düşünüyorum. Sizce  hangisi iyi gider dersiniz. :)